You can find Featured Ömer Faruk Çolak books, featured Ömer Faruk Çolak quotes and quotes, featured Ömer Faruk Çolak authors, featured Ömer Faruk Çolak reviews and reviews on 1000Kitap.
Bu ülkenin muhafazakar gençliği de, Atatürkçü gençliği de, sosyalist gençliği de özgürlük istiyor. Özellikle kadınlarımızın özgürlük çığlığı sürekli yükseliyor.
İktidar mensuplarının toplum üzerinde uyguladıkları egemenlik kurma çabaları sürecinde yaptıklarından birisi de kavramların, değerlerin ve gerçeklerin içini boşaltmaktır.
Kitap, Türkiye'nin son 15 yılını çok güzel bir şekilde özetliyor. Türkiye ekonomisinin geçtiği evreleri, dinamikleri, kilit oyuncuları, kur savaşlarını, yandaş kapitalizmini, nasıl bugünkü halimize geldiğimizi anlayabilmek adına harika bir kaynak. Kitaba başlarken biraz sıkıldığımı söylesem yalan olmaz ama Türkiye ile ilgili kısmın başlangıcı itibariyle heyecanı dorukta bir polisiye film gibiydi. Yapılan yanlışları harika bir şekilde gün yüzüne çıkarıyor. Herkese tavsiye ederim.
“AB ile aramızdaki güç farklılığını sadece iktisadi büyümenin bileşenlerine bakarak da değerlendiremeyiz. Bir de kalkınma göstergelerine bakmak gerekiyor. Yani eğitim düzeyi, eğitimin niteliği, kadın hakları, hukukun üstünlüğü ve yurttaş olmaya ilişkin haklara bakmak gereki yor. AB'ye hasta adam diyenlere belki de sadece Mardin'de tecavüze uğrayan çocuğa yargımızın bakışını örnek göstermek gerekir. Eğer Türkiye AB'den daha kalkınmış bir ülke olsa idi, bu ülkenin Bakanlar Kurulunda sadece bir kadın olmaz idi.”
1929 Krizinden günümüze Türkiye ve Dünya ekonomisini küreselleşme bağlamında irdeleyen bir kitapla karşı karşıyasınız. Kitabı anlamanız için iktisatçı olmanıza gerek yok. Herkese göre, herkes için yazılmış bir eser. Dili sade, keyifli, merak uyandırıcı ve eğitici...
Alıntı:
"Kapitalizmin siyasal yüzü küreselleşme tüm ülkelere istikrarlı büyüme, gelir eşitliği vadediyordu. Ancak sonuç bir çok ülkede eşitsizliğin ve işsizliğin artması oldu. Üstelik bu defa kapitalizm, gelirle desteklenmeyen talebi ayakta tutabilmek için borçlanma (kredi) kanallarını çok iyi kurdu. Bireyler gelirleri yetmese de borçlanarak talep yaratmaya devam etti. Sermaye sınıfının, özellikle finansal sermayenin mucizeleri ardı ardına geldi. Fakat bu balon öyle şişti ki, sonunda 2007'de patladı."