Ömer Faruk Lekesiz Gönderileri
Ömer Faruk Lekesiz kitaplarını, Ömer Faruk Lekesiz sözleri ve alıntılarını, Ömer Faruk Lekesiz yazarlarını, Ömer Faruk Lekesiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kolay olmayın.
"İnsan, insaf etmeyince israf ediyor.
En çok da kolay bulduklarını..
Ömer Faruk Lekesiz
"Hayatlar ne kadar da yabancı insana,
hâlbuki hayatlar ne kadar da iç içe.
Ne zaman yabancı olduk birbirimize bu
kadar? Ne zaman karar verdik yüzümüzü başka yüzlerden kaçırmaya?
Başka seslerden ne zamandır korkuyoruz?
Neden bu kadar yalnızız?
Kim öğretti bize kalabalıklar içinde ıssız kalmayı? ..."
Asıl evi kalbi değil midir insanın ? Kalbinde ne varsa hayatına da o yansımaz mı ? Aynada ki yüzü, kalbinden geçirdikleri değil midir insanın ?
Evini şekilden şekle sokabilen insan, bir kendisini değiştirmiyor, değiştirmek istemiyor.
Yenmek güç isterken, yenilmek ise pes etmekle başlar.
Bu zamana kadar yaşadıkların kıştı, bundan sonra yaşayacakların hep bahar olsun.
Sultan Süleyman'ın çeşmelere boşuna akmasınlar diye taktırdığı lüleleri; "Allah'ın suyunu engellemek günahtır." diyerek kıranlarla, bugün az sayıda da olsa akmaya çalışan çeşmelere hortum bağlayıp arabasını, halısını yıkayanlar ne kadar da benziyorlar birbirlerine.
Mevlana o rafine Türkçesi ve tevazusuyla şöyle açıklıyor saygının nasıl meydana geleceğini: "Kelimelerinizi yükseltin, sesinizi değil. Çiçekleri büyüten yağmurdur, gök gürültüsü değil."
Kuşu ölen bir çocuğa başsağlığına giden bir peygamberin ümmetinde çocuk sevgisi de hayvan sevgisi de doğa sevgisi de beraber büyür, beraber büyümelidir de. Onun için geleceğini seven ağaç diksin, geleceğini seven erdemli, ahlaklı ve doğasever çocuklar yetiştirsin.
Doğayla savaşıyor insanoğlu; kazanırsa kaybedecek bu savaşı. Topla mermiyle, kılıçla süngüyle, tankla uçakla değil poşetle hücum ediyor insan, doğanın üzerine. Cephane depolarında pet şişeler, pipetler, kullanılmış maskeler, izmaritler var.
İnsan, neyi yitirmişse en güzel onun türküsünü söylermiş. Türkü; yaktıracak kadar önemli, hatırlanacak kadar kıymetli bir şey demek ki bu kaybedilenler. Yitirilen ister bir sevgili, ister bir evlat isterse bir ana baba olsun, sazın telleri önce yüreklerde titrermiş.
Unutmaktan korktuğu anları tek bir kare fotoğrafla saklayabilir insan. Eğer o an diğerlerinden çok daha fazla hatırlanmaya değecekse bu kez de videoya kaydediyor. Sonrada sadece zamanda geri gidebilen bir yolcu gibi istediği kayıtlı bir ana dönebiliyor. Ne kadar iyi bir arşivciyse o kadar fazla zaman durağına sahip oluyor.
Ömür nerede birikiyorsa orada tükeniyor. İnsan, kendini nasıl hissediyorsa o oluyor. Nasıl görünmek istiyorsa ona dönüşüyor, ne kadar sevilmek istiyorsa o kadar seviliyor. İnsan, kendi belirliyor, kendi düzenliyor etrafını.