Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Özcan

Ömer ÖzcanAğabeyler Anlatıyor - 1 yazarı
Yazar
9.0/10
2 Kişi
30
Okunma
6
Beğeni
798
Görüntülenme

Hakkında

Ortaokul ve lise eğitimini İzmir'de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur'u ve bu eşsiz eserlerin müellifi Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini tanımakla şereflendi. 1969'da 'Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu'na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara'da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973'den 1984'e kadar 11 sene Zonguldak'ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir'e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir'de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur'an hizmetlerine harcamaya çalışmaktadır. Ömer Özcan'ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad'la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcuttur. Ayrıca Risale-i Nur'un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan'ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır. Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış altı kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Milas, Muğla, 1950

Okurlar

6 okur beğendi.
30 okur okudu.
2 okur okuyor.
15 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“1959 yı­lı­nın bir güz ayın­da Üs­tad Haz­ret­le­ri ab­dest al­dık­tan son­ra: ‘Şu câ­zi­be­dar si­yaset ha­di­se­le­ri bi­raz te­vak­kuf et­se, bir­den be­şer na­za­rı Kur’an’a çev­ri­le­cek’ de­di.”
Mustafa Sungur Ağabeyden Hatıra
bayram yüksel ağabey
Bir gün bir sohbet sırasında, "Kardeşim! Benim de canım, insanlardan uzak bir dağ evine çekilip huzur içinde, ibadet ederek yaşamak istiyor. Peki kabre imansız giren bu milyonlarca insana elimizdeki bu iman hakikatlerini kim duyuracak? Kim vesile olacak onlara? Sıkıntı içinde de olsa insanlarla ya şamaya mecburuz. Hatta Üstad'ımız, zafiyete düşüp hizmetten geri kalırız diye bize nafile oruç bile tutturmaz, bozdururdu" demişti.
Reklam
Ali Osman Karahan
Gel kısa yoldan iman hakikatlerini kavramak için önce bu kitapları okuyalım, bu hareketlerle(kadiri şeyhi kayınpederine diyor) siz zaman kaybediyorsunuz, evet güzel şeyler bunlar ama…” diyecek oldum. “Yok, biz bunlara alışmışız, ama sizi de tasvip ediyor, iftihar ediyoruz.” dedi. Üstad’ı ziyarete gittiğim bir zaman “Senin başka işin yok mu? Ehl-i Tarikat o tevhidlerle bomba yağdırır gibi küfrün kalelerine top atıyor, onlar da öyle hizmet ediyorlar…” diye beni azarladı. Sonra “Git onlardan özür dile.”
Nesil Yayınları 1.baskı
Ali ihsan tola
“Hizmet zamanı yemeyi içmeyi terk edersen, nefsine hizmet ettiremezsin, bu dalalet olur. İhtiyacı olan gıdayı verir de hizmet-i îmaniyede çalıştırırsan, Allah rızası için cihad olur. Ben dahi tashih hizmetlerinin çok olduğu şu günlerde gözlerim yoruluyor. Gözlerimin yorgunluğunu gidermek için kuzu etinden köfte yaptırması için Bayram’ı
Sayfa 54 - Nesil Yayınları 1.baskı
Hasan Ergünal
Sesi çok güzeldi… Kur’anı öyle güzel bir sesle okurdu ki; bir başladı mı, sanki beş altı kişi birden okuyor zannederdim ben. Namazlarını çok feyizli kılardı… Namaza dururken titrerdi adeta… Sanki yerler sarsılırdı... * Sene 1942. Bir gün Yirmi Dokuzuncu Söz’ü yazdım… Hocamın yanına gittim… Yanına oturttu beni… Baktı baktı dedi: “Kardeşim! Ben
Sayfa 118 - Nesil Yayınları 1.baskı
RİSALE-İ NUR SERENCÂMIM - 2
İfade ettiğim bu 3 zaman diliminden sonra bu merhalelerde yaşadığım bazı hatıralarımı da anlatmak isterim. Hatıralar, insanın hâlet-i ruhiyesini gösteren en mühim kaldırım taşlarıdır. 6. sınıftayken sıra arkadaşım "Biz bir yere gidiyoruz, sen de gel." dedi. Ben de ona "Orada ne yapıyorsunuz?" diye sordum. O arkadaşım da
Reklam
«Üstâd, "Bana șevklendirici ve müjdeleyici haberler verin, menfî şeylerden bahsetmeyin." derdi.» (Nakleden: Bayram Yüksel Ağabey,
Ağabeyler Anlatıyor - 1
Ağabeyler Anlatıyor - 1
, s. 101) 

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok