Ömer Uluç

10.0/10
1 People
4
Reads
2
Likes
574
Views

About

Ömer Uluç, 1949 - 1953 yılları arasında İstanbul’da mühendislik eğitimi aldı. Daha sonra Texas, Boston ve New York’ta bulunan Uluç, önce mühendislik eğitimini sürdürdü, ardından resim okudu. İlk kişisel sergisini 1955 yılında Boston’da açtı. 1965 yılından 1970’lerin sonlarına kadar aralarında İngiltere, Fransa, Türkiye, Amerika ve Nijerya’nın bulunduğu farklı coğrafyalarda çalıştı. 1969 yılında São Paulo Bienali’ne katılan sanatçının eserleri daha sonra pek çok uluslararası karma sergi ve sanat fuarında yer aldı; ayrıca Uluç’un kişisel sergileri de düzenli aralıklarla devam etti. 2000-2005 yılları arasında bu sergiler, portfolyosunda Jeff Koons ve Anish Kapoor gibi uluslararası sanatçıların bulunduğu Art of This Century tarafından gerçekleştirildi; Uluç Art of This Century tarafından FIAC’ta da temsil edildi. Ömer Uluç, 2010'da İstanbul'da vefat etti.
Title:
Türk Ressam, Sanatçı, Mühendis
Birth:
İstanbul, 1931
Death:
İstanbul, 28 January 2010

Readers

2 readers liked.
4 readers read.
7 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
ÖU- Evet gerçekten çok zor. Ben çok röportaj verdim. Aslında bu normal değil. Batı da insanlar, hayatlarındaki çok önemli bir noktada röportaj verirler, çünkü daha bilgili, alışkın bir seyirci var. Ancak burada devamlı anlatmak zorundasınız. Mesela, şu meşhur Bizans- Osmanlı sanatının ne kadar büyük bir kaynak olduğu meselesi gibi, sürekli aynı şeyleri söylemek zorunda kalıyorum. Akademi bir gün bile bana yanıt vermedi. Toplumlar kolay dönüşmüyorlar, artık bunu anladım. Toplumların kendi gidişleri var.
Sayfa 291 - Sanat AtakKitabı okudu
ÖU- Tabii, bu çok doğru bir tespit. Gelenekten yanayım dediğinzide bir takım kurallar devreye giriyor ama geleneğe hiç bakmazsan bir gün her şey gelenek olur, o zaman hiç bir şeye bakamazsın. Doğu-Batı arasında yani dünyanın en zor yerinde yaşıyoruz, yani hepimiz birer yarı deliyiz. Bizim elimizdeki en büyük potansiyel çılgınlığımız, arada kalmışlığımız. Türk sanatçılarının elindeki en büyük imkan bu, fakat utandıkları için veya komplekslerinden yada deli olduklarını kabul etmedikleri için ortaya çıkmıyor bu potansiyel. Biraz deli olduklarını kabul etseler ama hayır, onlar Batı'dan öğrendikleri ile yetiniyorlar. Bugüne gelindiğinde ise her şey bir gelenek, Afrika bir gelenek, Paris'de bir gelenek.
Sayfa 272 - Sanat AtakKitabı okudu
Reklam
ÖU- Akademide, üniversitelerde sorun bu. Biz tuval resminde çok başarılı değiliz, çünkü tuval dilinden gelmiyoruz diyorlar. Biz de diyoruz ki, resim başka, tuval başka. resim demek renk demek, çizgi demek ve bu her yerde var. Doğada, imgelemde ve bellekte var. Diyoruz ki, tuvalden çıkın, tuvali unutun biraz. Batının dışına bakalım. Bunlar herkesin bildiği şeyler. Ben 1960-1970 ten bahsediyorum. Bütün bunlar bitti, akademinin önemi kalmadı. Duvarlar yıkıldı. Bütünsellik adım adım parçalandı. Her parçalanışta yeni kurallar konarak gene bir bütünsellik arandı. Böylece modern bir akademizm çıktı, bu gün de postmodern akademizm olduğu gibi. Picasso diyordu ki, Braque Afrika sanatında sadece estetik aradı, onun dramatik mesajını algılamadı.
Sayfa 252 - Sanat AtakKitabı okudu
-Son Azınlık, Ölüm,
“… Biz hepimiz azınlığız. Üstelik biz azınlık olmak istemedik, azınlık gibi yaşamak zorunda kaldık… isteyerek, seçilmiş bir şey değil… Giderek azınlıkta olduğumuzu gördük. Çoğunluğum diye çıkıyorsun, yavaş yavaş anlıyorsun ki, azınlıksın, hatta teksin… Son azınlık halin ölüm…”
Sayfa 229 - Alef yayınları
Başlamadan biten sevdalarin İnfaz saatlerinde gelirsin aklıma Ayrılık trenleri geçer uzun konuşmalardan Yüzünde pişmanlığın gamzesi olurum

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok