Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Öner Ünalan

Öner ÜnalanDarwin Ne Yaptı? yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
16 Kişi
50
Okunma
8
Beğeni
1.752
Görüntülenme

Öner Ünalan Sözleri ve Alıntıları

Öner Ünalan sözleri ve alıntılarını, Öner Ünalan kitap alıntılarını, Öner Ünalan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Darwin ne mi yaptı? Tek tümceyle söylemek gerekirse, Darwin, bilim denen yazılması bitmeyecek kitabın yaşambilim adlı bölümüne sağlam bir giriş yazdı...
Yaşama savaşı, karmaşık yaşam koşullarında her canlının sağ kalıp soyunu sürdürme çabasıdır.
Reklam
Darwin’in dedesi de babası da yaradancıdır (deist). Yaradancılığa göre Tanrı yalnızca bir ilk nedendir, evrenin işleyişine karışmaz. Evren kendi yasalarına uyarak işler. Kilise ise her an her şeye karışan bir Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğu savındadır. Demek ki Darwin Ailesinin Kilise ile arası iyi değildir.
Bugün, üçte ikisi hayvan ve üçte biri bitki olmak üzere, tanımlanmış tür sayısı 1.250.000’i aşmıştır.
Yaratılışa en büyük darbeyi vurdu.
Darwin ne mi yaptı? Tek tümceyle söylemek gerekirse, Darwin, bilim denen yazılması bitmeyecek kitabın yaşambilim adlı bölümüne sağlam bir giriş yazdı...
Darwin’in yedi yıllık bir çalışmayla geliştirdiği Doğal Seçme Teorisi, dayandığı olgular ve tutarlı örgüsü bakımından bilimsel bir yalınlık gösterir.
Sayfa 58 - pdfKitabı okudu
Reklam
Deri antigenleri bakımından bireyler arasında neredeyse kesin bir ayrılık vardır. Bir insanda vücudun herhangi bir yerinden alınan deri, başka bir yerine aşılanınca aksaksız gelişir. Ama bir insana başkasının derisi aşılanırsa tutmaz. Deri aktarımı yalnız tek yumurta ikizleri arasında başarılı olur. Tek yumurta ikizleri, döl yatağında döllenmiş bir yumurta gözesinin bölünüp ikiye ayrılmasıyla gelişmiştir; öyleyken, bile tümüyle özdeş değildirler. Parmak izleri benzeşirse de farklıdır; iyi eğitilmiş bir köpek onları kokularından ayırt edebilir. Ana babaları da onları ayırt etmek için yeterince fark bulabilmektedir.
Nuh Tufanı söylencesi
George Smith (1840-1876) 1872’de Gılgamış Destanı tabletlerini okurken bir tufan öyküsüne rastlar. Yalnız, tabletler eksiktir. Smith 1873’te Ninive’ye gidip eksik tabletleri bulmayı başarır. Bu tufan öyküsünün kahramanı Utnapiştim’dir. Utnapiştim’in Gılgamış’a anlattığı tufan öyküsü, gemiye binişten geminin karaya oturmasına dek, akışı ve ayrıntılarıyla, Tevrat’takinin özgünüdür.
Darwin’in vardığı sonuçlar, yukarıdaki maddelerle sınırlı ve karşılıklı olarak şöyledir: 1- Türler pek uzun bir evrim sürecinin ürünüdür; 2- Hiçbiri değişmez ve kalımlı olmayan türlerin hepsi, ortak bir veya birkaç kökenden gelmektedir; 3- Yeryüzünde belirişi söz konusu olunca, insan canlılar âleminin dışında ve üstünde değil, bütün canlılarla birlikte düşünülmelidir; çünkü onlarla kökendeştir; 4- “Yaşayan canlı biçimlerinin hepsi Kambriyum Döneminden önce yaşamış olanların doğrudan doğruya dölü olduğu için, kuşakların o bilinen ardışımı asla kesilmemiştir ve Dünyayı tümüyle ıssız bırakmış hiçbir tufan olmamıştır.”
Hayvanların en çok dört ya da beş ve bitkilerin aynı sayıda ya da daha az atadan türemiş olduğuna inanıyorum.
Reklam
Zihinsel düzey bakımından insana en yakın maymun şempanzedir.
Canlı en iri birey bile yaşama tek hücreyle başlar.
körelmiş organlar
İnsanın sindirim borusunda solucanımsı güdük bir çıkıntı olarak bulunan kör bağırsak (apandis), otçul memelilerde çok uzundur ve sindirimde önemli görevi vardır. İnsanın görünür bir kuyruğu yoktur. Ancak, insan iskeletinde göze çarpıveren kuyruk kemiği (os coccyx), donatıldığı kaslarla birlikte güdük bir kuyruktur.
Atın evrimi
Bugünkü atın (Equus caballus) bilinen ilk taşıl atası, yaklaşık 54-38 milyon yıl önce yaşamış Echippus, öbür adıyla Hyracotherium’dur. Orta boy bir köpek iriliğindeki bu otçul hayvan, ön ayaklarının dörder, art ayaklarının üçer toynağının tümüne basarak yürür. At ise her ayağının yalnız bir toynağına basar, orta parmakları ucuna kalkmış durumdadır. Atın evrimi sırasında toynak sayısı azalır, ayak tabanı ortadan kalkar, bacaklar uzar, alt bacaktaki ayrı (bağımsız) kemikler birleşir, vücut ve beyin irileşir, dişlerde birtakım değişiklikler olur ve sonunda, koşmaya olağanüstü uyarlanmış bugünkü biçim ortaya çıkar.
Darwin’in dedesi de babası da yaradancıdır (deist). Yaradancılığa göre Tanrı yalnızca bir ilk nedendir, evrenin işleyişine karışmaz. Evren kendi yasalarına uyarak işler. Kilise ise her an her şeye karışan bir Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğu savındadır. Demek ki Darwin Ailesinin Kilise ile arası iyi değildir.
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.