Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öner Ünalan

Öner ÜnalanDarwin Ne Yaptı? yazarı
Yazar
Çevirmen
8.7/10
16 Kişi
50
Okunma
8
Beğeni
1.851
Görüntülenme

Öner Ünalan Sözleri ve Alıntıları

Öner Ünalan sözleri ve alıntılarını, Öner Ünalan kitap alıntılarını, Öner Ünalan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demek ki doğa insana değişimler sunar. İnsanoğlu onlardan işine gelenleri seçerek soyaçekimin koruyucu ve sürdürücü etkisinden yararlanıp biriktirir. Böylece kendi çıkarına ve gönlüne uygun yeni ırklar ve çeşitler yaratır! Doğada buna benzer bir düzen işliyor olamaz mı?
Atın evrimi
Bugünkü atın (Equus caballus) bilinen ilk taşıl atası, yaklaşık 54-38 milyon yıl önce yaşamış Echippus, öbür adıyla Hyracotherium’dur. Orta boy bir köpek iriliğindeki bu otçul hayvan, ön ayaklarının dörder, art ayaklarının üçer toynağının tümüne basarak yürür. At ise her ayağının yalnız bir toynağına basar, orta parmakları ucuna kalkmış durumdadır. Atın evrimi sırasında toynak sayısı azalır, ayak tabanı ortadan kalkar, bacaklar uzar, alt bacaktaki ayrı (bağımsız) kemikler birleşir, vücut ve beyin irileşir, dişlerde birtakım değişiklikler olur ve sonunda, koşmaya olağanüstü uyarlanmış bugünkü biçim ortaya çıkar.
Reklam
Nuh Tufanı efsanesi
Mezopotamya’daki kazılarda rastlanan kil katmanları, ülkenin büyük taşkınlara uğradığını göstermiştir. Charles Leonard Wooley (1880-1960) Ur’daki kazılarda, toprak yüzünden on iki metre derinde, yaklaşık iki buçuk metre kalınlığında bir kil katmanı bulur. İnsan elinden çıkmış hiçbir nesne izi taşımayan bu katman, çok büyük bir taşkının kalıntısıdır. Utnapiştim’in “Tufandan tanrılar bile korkup göğün en yüksek katına kaçtılar”94 diye anlattığı taşkın o olmalıdır. Anılan kil katmanı İ.Ö. yaklaşık 2800’e tarihlenmiştir. J. Ussher’a göre Nuh Tufanı İ.Ö. 2349’da olmuştur. Böylece Nuh Tufanı söylencesinin Mezopotamya’daki korkunç bir taşkından kaynaklandığı ortaya çıkar. Bu, besbelli çok can almış, yerel bir taşkındır. Yeryüzü büyük âfetler görmüşse de yerbilimin birbiçimlilik ilkesi yürürlükte kalmış ve Darwin’in dediği gibi “dünyayı tümüyle ıssız bırakmış hiçbir tufan olmamıştır.”95
Darwin’in söyleyişiyle güdük organlar “yararsızlığın damgasını apaçık taşıyan”organlardır. Böyle organlar doğada, özellikle yukarı hayvanlarda, çok yaygındır
Sayfa 132 - pdfKitabı okudu
körelmiş organlar
İnsanın sindirim borusunda solucanımsı güdük bir çıkıntı olarak bulunan kör bağırsak (apandis), otçul memelilerde çok uzundur ve sindirimde önemli görevi vardır. İnsanın görünür bir kuyruğu yoktur. Ancak, insan iskeletinde göze çarpıveren kuyruk kemiği (os coccyx), donatıldığı kaslarla birlikte güdük bir kuyruktur.
Zihinsel düzey bakımından insana en yakın maymun şempanzedir.
Reklam
Yeryüzünde yaşam nasıl başladı veya cansız maddeden canlı madde nasıl doğdu?
Sayfa 17 - pdfKitabı okudu
Görülüyor ki doğal seçme artık teori değildir, gözlenmiş ve varlığı deneylerle kanıtlanmış bir olgudur. Doğal seçme, bugünkü geliştirilmiş organik evrim teorisinin tabanıdır ve yaşambilimin birleştirici öğesidir.
Karanlık mağaralarda yaşayan hayvanlar, mağaraların bulunduğu çevredeki hayvanlarla hısımdır. Mağara hayvanları karanlıkta yaşamaya uyarlanarak kuşaklar boyunca kullanmadıkları gözlerini yitirmişlerdir. Öte yandan, örneğin kör mağara böceklerinde gözler yitirildiği için çok kullanılan duyargalar ve dokunaçlar (palpuslar) irileşmiştir.
İnsanın dik durmasında ve yürümesinde çok önemli bir dayanak olan ayak başparmağı, başlangıçta öbür parmaklara paralel değildir; ayaktan yana doğru bir açı yaparak çıkar; dörtellilerde bugün görülen durumdadır. İnsan embriyonu memeli embriyonlarıyla daha da çok benzeşir. “Örneğin yürek, başlangıçta, çarpan basit bir kap biçimindedir; çıkartı (sidik ve dışkı) bir dışkılıktan (...) boşaltılır; kuyruk kemiği (os coccyx)... bacaklardan daha öteye, gerçek bir kuyruk gibi uzanır.”67 Vb. Kısacası, insan kendisinin hemen aşağısında bulunan hayvanlar gibi belirir ve gelişiminin ilk basamakları onlarınkilerle aynıdır.
220 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.