Orçun Türkay 1976’da İstanbul’da doğdu. Saint Joseph Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Çeşitli yayınevlerine, kuruluşlara çevirmenlik ve editörlük yapıyor.
Adam yatağın sağına giriyor. Tek dizini yere koyup, ilk kez ağlıyor. Böyle hıçkıra hıçkıra ağlaması kahkasını andırıyor biraz. Ama onu güzelleştirmiyor.
Bir Serap Günce bir ölümün ardından ortaya çıkan duygu durumlarına dair bir yas günlüğü adeta.
Sıradan ve rutin bir hayat süren insanların kayıplarının ardından yaşadııkları yas, anılar, bazen çekmecede bulunan bir fotoğraf, bazen sokaktan gelen bir ses, bazen yenen bir yemek, bazen televizyonda denk gelinen bir filmle kendini hatırlatan kayıplar. Siz bu kayıpların acısını yaşarken dışarıda bunu umursamazca akıp giden hayat ve sizin kaybınıza ragmen akıp giden hayata kaldığınız yerden tekrar dahil olma çabası üzerine bir anlatı.
Değişik bir kitaptı Bir Serap Günce. Bir kayıp sonrası yaşanan edebi artçı sarsıntı.
Bir Serap GünceOrçun Türkay · Yapı Kredi Yayınları · 202167 okunma
Ölümle başlayan hayatlar tanıdım. Onlar başkalarının ölümlerinde yaşamaya başlarlar. Orçun Türkay benim için yeni insan icin yeni bir dille buluşturdu bu eseriyle beni. Ölümle ve yasla mateme şapka çıkararak selam veriyorum. Her ölümle yeni bir yas başlar. Sadece salı ve pazar...
Bir Serap GünceOrçun Türkay · Yapı Kredi Yayınları · 202167 okunma
Kitabı içinde şavkar Altınel,murat gulsoy ve Murat Menteş olduğu için aldım ve gerçekten en iyi yazılar da onlara aitti diyebilirim. Diğer yazıların büyük bölümü ya 444 kelime sınırına takılarak ya da yazarların büyük kısmınin çevirmen olması nedeniyle biraz daha bilgi verici ya da bir lise ödevini yerine getirir gibiydi.
Yine de bir fotoğrafa bakarak yazı yazmak hele de 444 kelime ile sınırlı tutarak meramını analtmak kolay olmasa gerek. Atıştırmalık bir kitap desek çok ayıp etmiş olur muyuz acaba ?