Gerçek olsa; “harika bir tarihi belge” derdim bu kitap için. Akdeniz’de küçük bir ada hayalini Ortaçağ ressamları gibi öyle bir renklendiriyor ki, hayran hayran izliyorsunuz sadece.
Farklı etnik gruplar, inanışlar, tarikatlar, fikirler barındıran bir Osmanlı adasındaki veba salgını ve karantina usüllerine dair hatıratın sahibi (anlatıcı) Abdülhamid’in torununun kızı Mina Mingerli. Tekrara düştüğünü hissettirmeden zaman zaman üçüncü bir kişiymiş gibi karakter ve olaylara atıfta bulunan -ki çok sevdim o bölümleri- anlatış tekniği, mektuplar üzerinden tarihin takibi, imparatorluğun son yılları ve iç acıtan ‘yıllar sonra’ bölümü...
Yaşadığımız günlerle ilişkilendirdim bir ara. Bence var böyle bir ada! Okuyunca siz de anlayacaksınız.