Osman Selaheddin Osmanoğlu

Osman Selaheddin OsmanoğluOsmanlı Hanedanının Kayıt Defteri author
Author
0.0/10
0 People
6
Reads
1
Likes
2,076
Views

Osman Selaheddin Osmanoğlu Quotes

You can find Osman Selaheddin Osmanoğlu quotes, Osman Selaheddin Osmanoğlu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra kaybettiğimiz imparatorlukla beraber bu kültür hazinemiz de yağma edilmiştir. Yüz seneden beri Avrupa, Asya ve Amerika kıtalarındaki devletlerin müzelerini, kütüphanelerini süsleyen bazı eserler bizimdi. Daha da esef verici olan bizde kalanların da derlenip toparlanamamış olmasıdır. Bilinçsiz, bağnaz bir tutumla hazine değerindeki eserler ziyan edilmiştir. Bilinen odur ki kütüphaneler dolusu eser sokaklara atılmış, bu eserlerin değerini anlayan bir Bulgar tüccar da onları kamyonlarla Bulgaristan'a taşımıştır. Buna benzer ne acı ve hazin hikâyeler var.
Öncelikle, bir hanedan üyesi olarak, içerden bir bakış açısıyla kendi aile büyüklerimden edindiğim bilgilerden faydalandım. Böylelikle Osmanlı Hanedanı'nın son dönemindeki azâ ve mensupları hakkında edindiğim bilinmeyen ayrıntıları okuyucuların dikkatine sunmak istedim.
Reklam
Bu eserde, ilk olarak Osmanlı Hanedanı'nın tarihi geçmişine değinilmiştir. Burada hilafetin tarihçesi, Osmanlı fetihleri, Osmanlı armasının tarihçesi, Osmanlı Hanedanı'nın üyeleri ve mensuplarının kimler olduğu gibi konularda ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir. Daha sonra, padişahların doğum tarihleri ve burçları, sünnet düğünleri, kılıç kuşanmaları, lakap ve mahlasları, bağlı olduğu tarikatlar, eş ve çocuk sayıları, saltanat süreleri ve vefat nedenleri gibi okuyucuların ilgisini çekecek konulara değinilmiştir. Son bölümde ise Mart 1924'te çıkarılan kanun gereği sürgüne gönderilen ve halen yaşamakta olan Osmanlı Hanedan üyeleri ve mensupları hakkında birçok malumat bulunmaktadır.
Kösem Mahpeyker, torunu IV. Mehmed'ın padişahlığı devrinde, üç sene kadar, Büyük Valide Sultan unvanını taşıyan tek kişidir. O müddet zarfında asıl valide sultan Hatice Turhan idi.
Günümüze kadar yazılan pek çok eser de hanedanın bilinmeyen özelliklerine açıklık getirmeye gayret etmiştir. Ancak ben bu çalışmamda diğer kitaplardan daha farklı olarak mesleğimin de tesiriyle istatistikî bir bakışla hanedanı yorumlamaya çalıştım.
Merhum Prof. Dr. Mehmet Kaplan Hocamızın söylediklerini Demişti ki, "Vagonlar dolusu atılan ve satılanlardan arta kalan, depolarda bekleyen, kültür değeri olan yüz milyondan fazla eser var, ancak bunların yalnızca iki milyon kadarı taranmış, tasnif edilmiş, okunmadan, içerikleri bilinmeden raflara dizilmiş, araştırmacılarını bekliyor." Otuz beş-kırk yıl önce duyduğum gerçeğin bugünkü durumunu öğrenmek için Osmanlı arşivlerinde uzun yıllar yönetici olarak çalışan dostum Seyid Ali Kahraman Beyefendi'yi aradım. Kendisi de şu bilgiyi verdi: 1931 yılında vagonlar dolusu evrak hurda kâğıt fiyatına satılmıştır. Uzun yıllar boyunca ihmal edilen Osmanlı arşivleri 1980'li yıllardan sonra personel sayısı arttırılarak %50 nispetinde tasnif edildi. Araştırmacıların hizmetine sunuldu.
Reklam
Tarih ile beraber yaşayan Türk milleti üstün bir "aile", "toplum" ve "devlet" kültürüne sahiptir. Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin "askeri, siyasi, idari, içtimai, hukuki, iktisadi, bediî, dinî ve kültürel değerlerini mükemmel bir ahenk içinde devam ettirmesi, muhteşem eserlerin vücut bulmasını sağlamıştır. İnsana "erdem", topluma "huzur" sağlayan bu kültür zenginliği Osmanlı döneminde zirve yapmıştır. Dünya tarihinin hiç şüphesiz en görkemli uygarlıklarından biri olan Osmanlı, Akdeniz'i çevreleyen üç kıtada altı yüz yıl hükümran olmuş, İslam'ın bayraktarlığını yapmıştır. Osmanlı Hanedanı bu süre içerisinde Türk kimliği ve İslam ahlakı ile oluşturdukları kültür ve uygarlık üstünlüğünü dünyaya kabul ettirmiştir. Bu emsalsiz hanedanın devlet yönetimindeki başarısı birçok devletin ve ilim dünyasının araştırma konusu olmaktadır. Dünya var oldukça, tarih ilmi yaşadığı sürece bu gerçek ilgi alanı olmaya devam edecektir. Bin yıllık zaman içinde kazandırılan bu kültür hazinesi ne yazık ki bugün tam olarak elimizde bulunmuyor. Dünya tarihine renk veren, çağ açıp çağ kapayan Osmanlı kültür ve uygarlık değerleri bugün tam ve doğru değerlendirilebilmiş değildir. Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesi ile milyonlarca kültür değeri olan belge ve bilgiler karanlığa itilmiştir
Avrupa'da Kral ve Kraliçelerin taç giyme törenleri neyse, Osmanlı'da da kılıç kuşanma töreni o idi. Osmanlılarda Kılıç Kuşanma töreni, tahta çıkış seremonileri arasında en önemli safhalardan biri olarak kabul edilmekteydi. Sünni İslam hükümdarlarının dünyevi hükümranlıklarını onaylamak anlamında yapılan törenlerdi.
Yedi asır boyunca iki Osmanlı şehzadesinin doğumu arasında geçen en uzun müddet 33 sene, 10 ay ve 20 gündür. 3 Şubat 1728'de doğan Sultan III. Ahmed'in 20 oğlundan en son doğan Şehzade Seyfeddin ile 24 Aralık 1761'de doğan Sultan III. Selim. Bu müddet zarfında 4 padişah (III. Ahmed, I. Mahmud, III. Osman ve III. Mustafa) tahtta bulunmuştur.
Sultan Abdülmecid devrinden itibaren şehzadelere iki isim konulmaya başlandı.
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.