Evett nerden başlayacağımı bilemiyorum.
Öncelikle yakın tarihe ışık tutan bir eserdi diyerek başlamalıyım o vakit. Öğrendiklerimi hazzetmek biraz zor oldu benim için. Kendi tarihi vesikalarını bile okuyamayan bir millet olarak, tarihi bilgi diye öğrendiklerimizin bir çoğu da başka milletten olan tarihçiler tarafından yazılanlarin yanlışlığını öğrenmek sancılı oldu diyebilirim.
Kızıl Sultan diye bize dikte edilen Sultan Abdülhamit(Allah ebeden razı olsun)in tahtan indirilme sürecinden başlayıp Çanakkale Harbi 'nde bizi geçemeyenler üç yıl sonra elini kolunu sallayarak Çanakkale 'de şehitliklerimizi tarumar ederek bu millete bir de böyle zulüm ettiğini gözler önüne seren bir eser. Mekke, Medine, Kudüs başta olmak üzere kaybettiğimiz onca vatan toprağı binbir entrika, dalavere, hileyle nasıl alınmış...
Arap isyanını hazırlayanlar tabir yerindeyse yılan deliğine girmediği kalmış...
İsrail Devleti'nin (sözde) kurulmasını amaclayan siyonizmin nasıl emeline ulaşmak için uğraş verdiğini ağzım açık okudum. Bilahare vatanın her bir toprağı düşman altındayken bir de içteki düşmanlarla savaşmak zorunda kalan Osmanlı'nın son dönemi, cumhuriyetin ilk yılları aktarılmıştır...
Dost görünen düşmanlar hâlâ içimizde. Hele bir de bizden gözüküp bizi bitirmeye ant içenler yok mu??? Tehlike büyük.
Evet evet ben okurken sinir krizleri geçirip duvarları yumruklamak istediğim çok âna şahit oldum. Tarihe bir nebze de ışık tutması hasebiyle kitabı çok sevdim. Okuyun. Okutun.