Deniz, odada asılı duran gökyüzü tablosuna bakarken, gökyüzünün neden mavi olduğunu düşünüyordu. Babasının anlattığına göre gökyüzü, yansımasını denizde seyredebilmek için kendini her sabah maviye boyarmış. Günlerden bir gün, uzunca bir duvarın denizi ortadan ikiye ayırdığını fark edince duvarı nasıl yıkabileceğini düşünmeye başlamış. Çıkar bir yol bulamayacağını anladığında çareyi, inatçı bir alaca kuşla iddiaya tutuşmakta bulmuş. Zayıf ve güçsüz görünen alaca kuş, bu görüntüsünün aksine duvarı ortadan kaldırarak denizleri birbirine kavuşturabileceğini iddia etmiş. Derhal kanatlanarak olabildiğince yükseklere uçmaya çabalamış. Yükseldikçe yükselmiş. O kadar yükseklere çıkmış ki, aşağı baktığında duvarın ipince bir çizgiye dönüştüğünü görmüş. Yorulmaya başlasa da kanatlarını daha güçlü çırparak bulutların ardına erişmiş. Tekrar aşağı baktığında duvarın kaybolduğunu ve iki denizin birleştiğini görerek gökyüzüne gururla bakmış ve şöyle demiş: "Buradaki işim bitti. Yıkılacak yeni duvarlar bulabilmek için artık daha uzaklara uçmalıyım."