Kış aylarının insanları birbirine daha çok yakınlaştırdığı söylenirdi. Bu zamanlar sarı sıcak ışıklarda sohbet edilir, sobada kestaneler pişirilir ve afiyetle yenilirdi. Sobanın başında toplanan çocuklar, aile büyüklerinden hikayeler dinlerdi.
Sevgi ve dostluk üzerine çocuklara sıkça anlatılan bir hikâye dolaşırdı dilden dile. Derlerdi ki, bu hikayede keşfedilmeyi bekleyen gizli bir güç vardır. Ve o güce ulaşabilenler, hayatları boyunca mutlu kalacaklardır.
Bilge insanların bir sözü vardır. Aklınızdan çıkarmayıp söylemekten hiçbir zaman çekinmeyeceğiniz güçlü bir söz: Son ırmak kuruduğunda, son agaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.