0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
449
Görüntülenme

En Eski Özlem Kaya Gönderileri

En Eski Özlem Kaya kitaplarını, en eski Özlem Kaya sözleri ve alıntılarını, en eski Özlem Kaya yazarlarını, en eski Özlem Kaya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınlar savaş zamanlarında hem artık savaşamayacak durumda olan hastaların, yaralıların, sakatların bakıcısı hem de geleceğin savaşçılarını yetiştirenler konumundalar. Örneğin, Irak Savaşı sırasında İran devleti dul ve bekar kadınlara bir miktar çeyiz parası vererek yaralı ve sakat askerlerle evlenmelerini teşvik ediyordu, böylece devletin kendi ‘kahramanları’na bakma yükümlülüğü ortadan kalkıyordu.
Bugün yapılması gerekenlerden biri geçmişte yaşananların açığa çıkarılması ve toplumsal bir belleğin inşa edilmesi.
Reklam
Sözlü kaynaklar, toplumsal tarihi yazma sürecinde başvurulan araştırma yöntemlerinden biridir; bu yöntem aracılığıyla sıradan insanlara tarihte bir yer vermekle kalınmaz, tarih bilgisinin üretilmesinde de bir rol tanınır, bunun da önemli politik sonuçları vardır. Tam bu noktadan hareketle, kadınların kendi tarih bilgilerini üretmelerinin yolunu açmak istedik. Ancak yukarıda belirttiğimiz sınırlar içinde, zorla kaybetmelerle ilgili ampirik bilgiye ulaşma hedefimizi de unutmadan, kadınların kendilerini ifade edebilecekleri yöntemler geliştirmeye çalıştık. Amacımız, 1990’ların tarihyazımına kadınların sözünü de dahil etmek; bu şekilde tarihsel anlatıyı daha bütünlüklü hale getirmek ve kadınların bilgisi temelinde konuya yönelik bakışı sarsarak değiştirmek. Bu şekilde üretilecek bilgi geçmişle hesaplaşma hedefi açısından da elzem.
Sadece zorla kaybetme olayının nasıl gerçekleştiğine dair bilgi toplamak istemediğimizi, görüştüğümüz kadını tanımayı, onun hayatını ve deneyimlerini ayrıntılı olarak dinlemeyi istediğimizi vurguladık. Görüşmelerdeki bu ayrım oldukça çarpıcıydı. Toplumsallaşan ve politikleşen zorla kaybetme hikayesinin detaylarıyla anlatılması, olanca duygusal yüküne rağmen daha kolayken, kadınların kendi hayatlarına ve deneyimlerine dair bilgilere ulaşmamız hep çok daha zor oldu; bu deneyimler kadınların kendileri tarafından dahi ‘gereksiz’ ya da ‘değersiz’ bulunuyordu.
Kürtçenin yasal olmayan statüsü, kadınların yakınlarındaki diğer erkeklere bağımlılığını artıran bir durum olması nedeniyle üzerlerinde çok daha negatif bir etki yaratıyor ve kadınları erkekler karşısında daha savunmasız bırakıyor. Bu da erkek egemenliğini güçlendirici bir rol oynuyor, kadınlar ve erkekler arasındaki ayrımları derinleştiriyor.
Eşleri zorla kaybedilen kadınlar bazı örneklerde evin geçiminden tamamen sorumlu olurken, bazı durumlarda geniş aile içindeki işbölümünde artık evin geçimine ücretli çalışarak da katkı sunmak zorunda kalıyorlar. Kürt olmaları, kadın olmaları, Kürtçeyi kamusal alanda kullanamamaları, yaşadıkları coğrafyanın savaş koşullarının da etkisiyle eğitim alamamaları, yine aynı koşullar sebebiyle işgücü piyasasında hiçbir pazarlık güçlerinin olmaması, bulabildikleri her işe razı olmak zorunda kalmaları nedeniyle bu kadınlar işgücü piyasasının da en dezavantajlı konumuna yerleşiyorlar. Kadınların kendi geçimlerini sağlamak üzere yaptıkları işler arasında mevsimlik işçilik özel bir yere sahip. Görüştüğümüz pek çok kadın, çocuklarını da yanına alarak Muğla, Mersin, Denizli, Aydın, Düzce, Yozgat, Muş, Van, Adana, Manisa ve daha pek çok farklı ile çalışmaya gitmiş.
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.