tamamı kara kalem çizimlerden oluşan bu grafik romanda hannover kasabı ya da hannover vampiri olarak bilinen fritz haarmann’ın hikayesi anlatılıyor. o zamana kadar avrupa suç tarihinde eşi benzeri görülmemiş kabul edilen bu davanın arka planında dönemin yıkıcı toplumsal koşulları ve dejenere olmuş polis departmanı da kitapta işlenmiş. ayrıca kitabın sonunda fritz haarmann’ın geçmişi ve davasıyla ilgili bilgiler ile fotoğraflar yer almakta.
vasmer’in kardeşi, okuduğum seri katiller üzerine olan üçüncü çizgi romandı (diğerleri ben, katil ve haarmann) ama atmosfer olarak açık ara en karanlık olanıydı. litografi tadındaki aşırı karanlık çizimler, kimi zaman anlaşılamayan panolar ve çevirisi yapılmayan lehçe cümlelerin yarattığı gizem okuru daha da kitabın içerisine çekiyor. hikaye, polonyalı seri katil karl denke’nin etrafında dönse de kendisinin hikayesinden pek bahsedilmiyor. kitabın sonundaysa karl denke’ye ait evin, kullandığı cinayet aletlerinin fotoğraflarını ve yaşamına dair detaylı bilgileri bulmak mümkün. herkese hitap edecek bi kitap değil ama alışılmışın dışında işler seven ve seri katillere ilgi duyanlar için güzel bi eser.
Hannover Kasabı Haarmann, gerçek bir seri katil hikayesi, katilin yakalanmaya yakın zamanlarına odaklanıyor. Haarmann, Birinci Dünya Savaşı sonrası bitik haldeki Almanya’nın Hannover şehrinin yoksulluğunu ve sefilliğini kullanmış, muhbir olmasından dolayı kendisine verilen polis kimliği sayesinde insanları kolayca kandırıp evine götürmüş. Etrafındaki çoğu insanın gariplik sezdiği Haarmann dönemin kokuşmuş bürokrasisi sayesinde paçayı kurtarmış ve öldürmeye devam etmiş. Elliden fazla cinayetten sorumlu tutulan, bunların yarısından çoğu ispatlanan Haarmann, katlettiği insanların etlerini karaborsada satmış. Yakalandıktan bir sene sonra idam edilerek hayatına son verilmiş bir cani. Çok güzel çizimlere sahip, döneminin ufak mimari ayrıntıları dahi gözden kaçmamış. Siyah beyaz, kara kalem bir çizgi roman. Belgesel gerçeklik kabul edeceğimiz eser, otoriteye yakınlığı sayesinde uzun süre işlerine devam eden Haarmann’ın arkasında ki suçluyu gösteriyor. Kitabın sonunda gerçek fotoğraflar eşliğinde olay bizlere anlatılıyor. Yaşanan skandal doğrularıyla bizlere sunulmuş.