Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Perfectus Belaslatinas

Perfectus BelaslatinasKurbağa Manastırı yazarı
Yazar
9.4/10
16 Kişi
50
Okunma
1
Beğeni
674
Görüntülenme

Perfectus Belaslatinas Sözleri ve Alıntıları

Perfectus Belaslatinas sözleri ve alıntılarını, Perfectus Belaslatinas kitap alıntılarını, Perfectus Belaslatinas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Korktuk. Dünya nimetlerinden vazgeçip, manastırlara kapanan biz rahiplerin, meğerse yitirecek ne kadar da çok şeyi varmış! Başkalarına sadece Tanrı’dan korktuğumuzu söyleyip gerçekte kendi gölgemizden korktuk! Başkalarına ‘devotus Deo’ olduğumuzu söyleyip, kendimizi nelere nelere adadık! Kendimizin ‘servus Dei’ olduğunu ilân edip, kimlere kimlere hizmet ettik! Manastırlarımızın kapısına ‘non sub homine, sed sub Deo et lege’ yazıp, kimlere kimlere itaat ettik!”
Kırmızı Kedi Yayınevi
Sanıyorum dışarıdan bakıldığında korku ile cesaret arasında çok inceymiş gibi görünen sınır, içeriden bakıldığında bir ateş duvarı kadar kuvvetlidir. Bu ateşten duvar, bazı insanlar da vardır, bazılarında da yoktur, bazılarında ise pek alçaktır. Galiba bazıları bu ateşten duvara "vicdan" diyor.
Reklam
"Korkumuz ikiz kardeşimiz haline geldi. Korkunun gelmesiyle özgürlük yok olup gitti. Büyük ustanın dediği gibi "Karanlık geldi, özgürlük yok olup gitti.""
Sayfa 34 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Bu dönemde manastırlarımıza yeni giren inceptor(rahipler sınıfına yeni kabul edilmiş kişi)'ların ehliyet ve liyakatle seçilmediği,bunların seçilmelerinde başka başka mülahazaların rol oynadığı iddia edildi.Keza bunların kariyerlerinde sine merito(liyakatsiz) ilerledikleri söylendi.Yaygın bir nepotismus(kayırmacılık,özellikle "akraba kayırmacılığı")'un varlığından şikayet edildi.Bazı manastırlarda bazı önemli görevlere başrahiplerin akrabalarının getirildiği iddia edildi.
Bu karanlık yıllarda, insan doğasınında ne menem bir şey olduğunu ögrendik. Cesaretin ve korkunun ikiz kardeş gibi birbirine yakın olduklarını ve aralarındaki sınırın ne kadar ince ama keskin olduğunu gördük. Sıradan insanlardan kahramanların çıktığına, cesur sandığımız insanların ise ne kadar korkak olduklarına şahit olduk. Dışarıdan bakıldığında kahramanlık ve korkaklık sanki bir rastlantıdan ibaretti.
"Manastırlar bize sığınak olmuştu. Biz hep manastırlarımızın kalın duvarlarının bizi koruyacağını sanmıştık. Manastırların da korunmaya ihtiyaç duyabileceği hiç aklımıza gelmemişti. Meğerse yanılmışız. Manastırların da korunmaya ihtiyacı varmış. Çok geç fark ettik. Affet bizi sevgili manastırlarımız!"
Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Korktuk. Dünya nimetlerinden vazgeçip, manastırlara kapanan biz rahiplerin, meğerse yitirecek ne kadar da çok şeyi varmış! Başkalarına sadece Tanrı'dan korktuğumuzu söyleyip gerçekte kendi gölgemizden korktuk!
"Mürekkep hak edenler için harcanır."
Sayfa 43
“Bu imtiyazlı kurumlarda bilim ve sanat gelişmedi. Bunun başlıca iki sebebi vardı. Birincisi kuruma yeni atananların seçiminde ehliyet ve liyakatin değil kayırmacılığın rol oynamasıydı. İkinci sebep ise buralarda özgür tartışma araştırma ortamının oluşmamasıydı. Bırakın özgür tartışma ortamını, özgürlük ruhu buralara hiç uğramadı…”
Kırmızı Kedi Yayınevi
Pek çoğu güzel günlerde cesurca ve yüksek sesle her şeye karşı çıkıyorlar; güzel nutuklar atıyorlardı. Korku geldiğinde ise hepsi kürsülerinin altına saklandılar.
92 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.