Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Philip Mattar

0.0/10
0 Kişi
0
Okunma
0
Beğeni
725
Görüntülenme

En Eski Philip Mattar Gönderileri

En Eski Philip Mattar kitaplarını, en eski Philip Mattar sözleri ve alıntılarını, en eski Philip Mattar yazarlarını, en eski Philip Mattar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
El-Hüseynî
Kudüs Müftüsü Muhammed Emin El-Hüseynî (1895-1974), Filistin Ulusal harekenin aslî lideri ve Filistin'deki İngiliz hakimiyeti boyunca (1917-1948) Arap dünyasında ünlü bir isimdi.
Sayfa 7 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Kudüs şehrinde, en önemli siyasal ve dinsel karargahların yüzyıllarca kontrolü, Hüseynî ailesini, yerli halk ve önce Osmanlı, sonra İngiliz yetkilileri arasında gücü ve itibarı ile muhataralı (tehlikeli) bir aracı rolü oynamasını sağlayan, zengin ve etkili bir seçkin durumuna getirdi. Ekonomik konumdan doğan tutuculuk ve Osmanlı yönetim sistemi süresince edindikleri tecrübeler, 1917'den sonra İngilizler ile ilişkilerinde Hüseynî'lere yol göstermeyi sürdürdü
Sayfa 11 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Reklam
1. Dünya savaşından önce Filistin, sözde doğrudan İstanbul'dan kontrol edilen, Osmanlı imparatorluğunun bir parçası idi. Bununla birlikte gerçekteyse bölge, seçkinlerden oluşan yerel âyân’ın (soyluların) hakimiyeti altındaydı.
Sayfa 11 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Tarihçi Alberl Hourani, Osmanlı imparatorluğunun şehir siyasetinin "soylular siyaseti" olarak anlaşılması gerektiğini iddia eder.
Sayfa 12 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Osmanlı yöneticileri ve görevlileri, ne yönettikleri yerlerden kalkıp geldiler, ne onların dillerini konuştular, ne de bölge ile bağlarını geliştirebilecekleri belirli bir süre orada kaldılar. Yalnızca askerlere emrettiler. Fakat sayıları, otoritelerini onların yardımı olmadan kurmalarına yetecek kadar yoktu. Bu nedenle Osmanlılar, gerekli olduğu için, kullanışlı yerel yapıyı ezmeyi değil, korumayı seçti. Otoritenin, sadece yerel şahısların yardımı ile konumunu sürdürebileceği bir ortamda, bir soylular siyaseti gelişebilir. Soylular, "şehir halkının liderleri ve bazı sınırlamalarla halk ve hükümet arasında aracı olarak belirli siyasal rolleri oynayabilen kimselerdir."
Sayfa 13 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Osmanlı reformları (Tanzimat), Kahire ve tsianbul'da yönetimin iktidarını güçlendirdiği halde, Arap bölgesindeki şehirlerde, öncelikle şehir soylularını güçlendirdi
Sayfa 14 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Reklam
Abdulhamit yönetiminde soylular, oğullarını sivil veya askeri hizmetlere girdikleri Osmanlı mesleki okullarına göndermeye başladılar. Osmanlı "hizmet aristokrasisine bağlanarak iktidarla olan konumlarını korumak için bir fırsat gördüler".
Sayfa 15 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Sultan Abdulhamit'in yıkılmasını müteakip kurulan Osmanlı parlâmentosu, Arap soyluların iktidarına ağır bir darbe indirmeye çalıştı. Önceki rejime hizmet ettikleri için Genç Türkler, onlara şüphe ile yaklaştı ve birçok soylu bulundukları yerden atıldı. Üstelik daha önemli bir faktör yürürlükteydi. îttihad ve Terakki'nin Genç Türkler Komitesi’nin en önemli amacı, Türkleştirme politikası ile imparatorluğu birleştirmekti. Pratikte bu, Türkçenin İmparatorluğun her yerinde, özellikle eğitim ve yönetimde resmi dil olarak empoze edilmesi demekti; ve Ümmetçilikten Turancılığa doğru (Türkçe konuşan insanları birleştirme harekeli) açık bir değişme vardı.
Sayfa 16 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
Hüseynîler, kendilerini Seyyit (peygamber Hz. Muhammed'in soyundan gelenler) olarak bilirler. Ailenin geleneksel atası Muhammed el-Bedri'nin kökeni, dördüncü halife Ali b. Ebi Talib ve karısı peygamberin kızı Fatıma'nm oğlu Hüseyin'e (ki aile adıdır) uzanır.
Sayfa 18 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
1880'in ilk yıllarında Yahudi göçü hızla artarken, Filistin’in yüzde 80'i müslüman, yüzde 15'i Hristiyan ve yüzde 5'i Yahudi, yaklaşık 500.000 nüfusu vardı. Osmanlı İmparatorluğunda dinî farklılıklara müsamaha gösteriliyordu ve her dinî topluluk, dinî ve toplumsal işlerinde kendi hukukuna sahipti. İmparatorluk, Doğu Avrupa'daki gibi katliam ve inanç zulmüne hiç şahit olmadı
Sayfa 18 - Akademi - Ağustos 1.Baskı 1991Kitabı okudu
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.