Hayatı kronolojik bir akış yerine daha duyusal bir imgeyle; kokularla aktaran Philippe Claudel, okuyanı kendi geçmişinin kokularına, kendi yaşanmışlıklarına götürüyor... Akasya, tarçın, hasat, mezarlık, uyuyan bebek, kitap, ölüm, toprak...
Yazar Claudel'e göre kokular bizi tanımlar, sadece iyi değil, kötü kokular da hayatımızın bir parçasıdır ve bizi biz yapan hissi ögedir. Hüzünlü veya sevinçli nostaljidir koku; yazarın anlatımı öyle canlı ki zamanı, mekanı, duyguları hayalinizde canlandırıp bir resim çizebiliyorsunuz. Edebi olarak da tatmin edici bulduğumu söylemeliyim. Severek okudum.
..