Philippe Soupault

Görünmeyen Yönleriyle yazarı
Yazar
6.6/10
9 Kişi
40
Okunma
7
Beğeni
1.439
Görüntülenme

Philippe Soupault Gönderileri

Philippe Soupault kitaplarını, Philippe Soupault sözleri ve alıntılarını, Philippe Soupault yazarlarını, Philippe Soupault yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Göklerin krallığı katillerle dolu. Daha yukarıda sizi bekleyen bir salıncak var. Başınızı hemen kaldırmayın.
Sayfa 151Kitabı okudu
İnsan günde birkaç defa nasıl söylemez bunu kendine: Giden geri gelmeyecek!
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Tüm ağaçların yapraklarını döktüğünü gördüm... İnsanın tüm düşleri orada gerçekleşiyor ama orası yok. Sadece burası var ve olacak... Hayatımın saniyelerinin yağmur damlaları gibi pencereden aşağı süzülüşünü izliyorum... Bir daha geri gelmeyecek saatler asırlar gibi geliyor... Varsın öyle olsun!
Sayfa 145Kitabı okudu
Talih bize sevdiğimiz renkleri söyletir. Mutluluğumuzu yeşile oynamak bizi aşar.
Sayfa 142Kitabı okudu
Her şey son bulmuş gibi gelir insana, uyanmaktan yana duyulan endişe hükmünü yitirir. À La Ménagère'deki dükkânlar yanıp kül olabilir artık; bilinen tüm dualar edilebilir; yeryüzü cenneti uzaktadır; insan, yüzünü parlak nikele döner ve dünyanın dört bir yanında işlenen barbarca eylemlere katılır.
Sayfa 141Kitabı okudu
Unutuş, tıpkı rüzgâr gibi, yaprakları önce kapıların önüne toplar, sonra da katar önüne götürür hepsini.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Akşam çökerken, efendim, şehrin kaldırımlarına, Hiç şahit oldunuz mu biçare gezinen yoksulluğa? Gölgelere sinmiş bir hayalet gibi arşınlar sokakları, Kokar nefesi açlıktan, beli bükük, gözlerinde kaygı. Koynunda gizler, gözlerden ırak, tek kıymetlisini: Paçavralar altında saklanır cılız bir çocuk bedeni.
Sayfa 132Kitabı okudu
Eskiden, küçük köylerimizde, bir köy sakini hayatını kaybedince, zangoç kilisenin çanını çalardı. Merhumun kaç yaşında hayatını kaybettiği çanın kaç defa çalındığından anlaşılır, çalan çanların ardından insanlar "Ne kadar yaşlıymış" derlerdi. Şayet bu kadim gelenek günümüzde, büyük şehirlerimizde devam ediyor olsaydı, sürekli çan sesi duyardık ama her defasında kısa kesilirdi çanlar ve derdik ki: "Yazık! Ne kadar da gençmiş." Artık genç yaşta ölüyor insanlar.
Sayfa 127Kitabı okudu
Salladığın korkuluk ve dişlerimi kamaştıran bu sözler, onları gecenin son saniyeleri kadar çok seviyorum. Kolların aramızdaki mesafeyi aşıp boğazımı sıkıyor. Sonrası yaşamaya değer mi? Tenimizin altında şarkılar söyleyerek bizi aydınlatan büyük yangın gölgelerimizi düşürüyor yere ağaç kabukları gibi.
Sayfa 123Kitabı okudu
Söyle, yalvarırım. Her sessizlik dakikalarımızı yutuyor. Kalbim trenlerin gelişi gibi çarpıyor. Düşlerimin yoluyum. Varışa az kaldı. Çok geçmeden ayrı düşeceğiz, uyku etrafımıza yayılıyor.
Sayfa 120Kitabı okudu
241 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.