Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rahim Tarım

Rahim TarımÇocukluk ve Şiir yazarı
Yazar
Derleyen
5.0/10
1 Kişi
5
Okunma
1
Beğeni
840
Görüntülenme

Hakkında

1961 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve Orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1984 yılında mezun oldu. 1986 yılında, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden “Ercüment Ekrem Talu’nun Romanların Millî Mücadele” başlıklı teziyle “master”; 1992 yılında “Mehmed Rauf’un Hayatı ve Hikâyeleri Üzerine Bir Araştırma” adlı teziyle de “doktor” unvanını almaya hak kazandı. Doktora tezi, 1993 yılında, Edebiyat Araştırmaları Dalı’nda Türkiye İş Bankası “Büyük Ödül”üne layık görüldü. Akademik hayata 1985 yılında, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Araştırma Görevlisi olarak başlayan Rahim Tarım, 1986 yılında, Mimar Sinan Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne geçti ve aynı bölümde 1999 yılında Yardımcı Doçentliğe; 2002 yılında Doçentliğe, 2013 yılında da Profesörlüğe atandı. Hâlen, aynı üniversitede bu görevine devam etmektedir.
Unvan:
Profesör Doktor, Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
5 okur okudu.
4 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Anılar da yetmez” diyor Rilke, “onları unutabilmeli, sonra da dönüp gelmelerini beklemekten yana büyük sabır göstermeli.Çünkü anılar da bitmez. Onlar ancak içimizde kan, bizde bakış davranış oldukları, isimsizleştikleri, artık bizden ayırt edilemedikleri zaman, işte ancak o vaki, çok seyrek bir saatte, bir mısraın ilk kelimesi, anıların arasından, anılardan çıkıverir”.188 188 Malte Laurids Brigge’nin Notları,(Çev.:Behçey Necatigil)
Sayfa 128 - ÖzgürKitabı okudu
Reklam
Anıların insan bilincine taşınmaları her zaman istemli olmayabilir. Walter Benjamin,Proust’un Bergson’un saf hatırlama (mèmoire pure)’sına karşılık istemsiz hatırlama mèmoire involontaire) kavramını geliştirdiğini söyler. Bu durumda hatırlamaları kabaca istemli veya istemdışı olarak iki kategoriye indirgeyebiliriz
Sayfa 96 - ÖzgürKitabı okudu
Acaba herkes, çocukluğunu ‘cennet’ gibi görünecek kadar mutlu bir çocukluk geçirmiş midir? Elbette hayır!... Prof. Dr. Yusuf Alper, Nazım Hikmet şiiri üzerine yapmış olduğu bir incelemesinde Hanna Segal’in bir yargısını referans alarak insanlık tarihi açısından kaybedilmiş nesnelerin en büyüğünün ‘kaybedilmiş cennet’ olabileceğini anımsatır. Çünkü Hanna Segal’in , ‘artistik dürtü özellikle Kleincı depresif konum ile bağlantılıdır ve iç dünyamızdaki hasarın onarımı veya kaybedilmiş nesneleri yeniden bulma gereksinimidir’ şeklindeki bu yargısı yaratıcı dürtü bakımından çok önemlidir.
Sayfa 78 - ÖzgürKitabı okudu
Edebiyatta formun (biçimin) ego savunmalarıyla eş değer olduğunu söyleyen Norman Holland da edebiyat ile psikanaliz arasındaki bağlantının regresyonlarla ortaya çıktığını söyler. Ona göre, sanat eserindeki geri dönüşler (flash-back) de bir regresyondur
Sayfa 53 - ÖzgürKitabı okudu
'Çocukluk, kimsenin ölmediği bir krallıktır' diyor ilk Pulitzer Ödülü'nü kazanan Amerikalı şair Edna St. Vincent Millay. 'Çocukluk, sadece doğumdan belli bir yaşa kadar süren belli bir dönem değildir ve belli bir yaşı da yoktur/Çocuk büyür ve çocukça şeyleri bırakır/Çocukluk, hiç kimsenin ölmediği bir krallıktır
Sayfa 18 - ÖzgürKitabı okudu
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok