Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ramazan Kısrık

Ramazan KısrıkNefes Kuyuları yazarı
Yazar
9.2/10
17 Kişi
28
Okunma
8
Beğeni
1.535
Görüntülenme

En Eski Ramazan Kısrık Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ramazan Kısrık sözleri ve alıntılarını, en eski Ramazan Kısrık kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Külleri ateşten önce tenimi sardı Bedenim nefessiz kaldı Koşup da varamadığım yolunda Anıların dikildi kafatasıma Feci düş yanıkları kızardı yanaklarımda Güneş sürgün edildi gözümün bulutlarında Bir türlü kırkın çıkmadı Alışamadım, Yalnızlıktan kabuk bağlamış hayata Adım atsam dünya kayacak gibi duruyor
... Tütün olup kendimi sardım İçtikçe eksildim Eksildikçe, Anlamadığım duaları tersten okudum Belki, Hayatım yeniden ana rahmini terk etmeyle başlar diye...
Reklam
(Anılandık) Anılar kalbin mahkemesidir Tutuklandık Teninde müebbettim artık.
... Rastlantı ya Yolundaki taştım Çiçek açtım Büyüt pencerende.
Kirpiklerine salıncaklar kurulmuş Kalbinin yolunu bilene köprü Bilmeyene uçurum olsun diye...
Henüz karıncalara İbrahim’in ateş gölünü söndürecekleri bildirilmemişti Hiçbir kurbana İsmail diye seslenilmemişti İnşası bitmemiş dünya ırksal sınırlarla çevrelenmemişti İdeolojik fikirlere ölümcül dersler verilmemişti Aynı Tanrı’ya farklı kitaplarla hizmet edenler birbirilerini kafirlikle suçlamamıştı Savaşmaya bahaneler biriktiren liderlerden köylü halklara bahsedilmemişti ve ölüm kutsallaştırılmamıştı Deniz kıyılarına bebek cesetleri vurmamıştı Öğrencisiz öğretmenler intihara kalkışmamıştı Kız çocuklarının oyunları çiğnenip koca adamlara satılmamıştı Kadınlar sokak ortasında canice katledilmemişti Adalet mülkün temeli olmamıştı Suların karnı çöple doyurulmamıştı Ateş sever müteahhitler ayinlerinde orman yakmamıştı İnsanlık öldürülüp mezarsız bırakılmamıştı
Reklam
İzle, çelimsiz gidişlerini Uğrunda eskiyen gömleklerimi Gözlüğünü kaybeden kitaplarımı Duvarımda intihar eden takvimi Masamda sararan boş kâğıtları Uykuya hasret yatağımı Manzarası çalınan penceremi Duyulmayı bekleyen kelimelerimi Yanlışlarımın sancısını Nefesimin kursağımdan geçemediğini Bedenimi İstanbul’una sığdıramayışını İsmimin hayatından ağır ağır silinişini (Film bitti)
rastlantı
Artık inan! Sığınacak başka bir adresin yok Ev sahibin kapıda kira nöbetinde Devlet desen Sigarandan otlanma derdinde Masa kursan ikinci kadehi bakan kaldırır Varlığını küllerinden doğuracak duvarlar da Depremde yıkıldı Çokken hiç oldu Direnme! Geçmişin duygularındaki pranga Sığmaz başka bedene onca hatıra Rastlantı ya Yolundaki taştım Çiçek açtım Büyüt pencerende.
Zabıt IV
Hâkim Bey Penceresi kırık bu dünyanın Merdivenim de kayıp Gitmem gereken yerlerde telaş birikti Oysaki kat kat yalnızlığı giyinip Düşüncenin en derin katmanındaki Fısıltıları duymalı Beynim tren yolcuğuna çıkmalı Kafatasımdaki mezarı Çay içilmemiş bardaklara boşaltmalı Mahkûmiyetime son verilmeli (sus artık duymak istemiyorum) Duruşma ertelenmeli Hâkim Bey Kulak verseniz siz de sesi duyacaksınız (İdamlarda mahkûm edilen bireyken İntiharlarda ölümdür.) Ölümü öldür.
284 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.