Mesele şudur: bugünün eğitiminden geçerek yetişmiş ve sadece bugünün eğitimiyle şartlanmış olanlar, İslam'a bakarken,onu ister istemez şartlandığı çevrenin içinden görmek ister .
Bu bakımdan tıpkı Hristiyanlar gibi, dini "Allah'la kul arasında bir mesele" olarak görmekte, fakat bu görüşün İslâm'da farklı bir kavramı, farklı bir anlayışı ifade ettiğini kavrayamamaktadır.
Dinin sahibi ve koruyucusu Allah'tır. Fakat onun emaneti Müslümanların üzerindir. Halen yeryüzünde yaşayan Müslümanlar bu emaneti "ehliyet"le koruyabiliyor mu?
Karamsar değildi, ama düşünceliydi, sislerin, bulutların ardından bir gün, beklemediği bir anda bir güneşin doğabileceğini düşünebiliyordu. İstediği belki de çıldırmaktı. Hayır, ne istediğini bilemiyordu.
Ama nereye gidecekti? Bu küçücük şehirde nereye gidebilirdi? Son zamanlarda kimseyle karşılaşmak, kimseyle görüşmek istemiyordu. Dalgın dalgın yürümeye başladı. İçinde bir sürü sorular vardı, bir yere oturtamadığı, bir yere koyamadığı…
"Benim bilebildiğim tek şey aramaktır, nerede arayacağımı bilmiyorum, ama aramadan durmanın saçma olacağını düşünüyorum, sonunda bir avuntuyla oyalanmış bile olsam..."