1903’te Fransa’da doğdu. On altı yaşında Paris’e giderek Apollinaire, Max Jacob, Erik Satie ve onu himayesine alan Jean Cocteau gibi Birinci Dünya Savaşı sonrasının önde gelen dadacı ve kübist sanatçılarıyla yakın dostluklar kurdu. Romancı ve şair olan yazar on yedi yaşında olağanüstü bir kavrayış ve kusursuz bir üslupla yazdığı İçimizdeki Şeytan adlı yapıtıyla tanındı ve 20. yüzyıl edebiyatın dâhi çocuğu olarak anılmaya başladı. Üslubundaki yalınlık bu genç yazarı yeni klasik geleneğin ustalarından biri haline getirdi. Radiguet, ikinci ve son romanı Orgel Kontunun Balosu’nun yayımlanmasından önce 1923’te Paris’te tifodan öldü.
Diğer okurlarında kolay kitap seçmesi açısından şimdiye kadar okuduğum kitaplardan beni en çok etkileyen kitapların bir listesini oluşturmak istedim. Seçtiğim kitapların genelde kurgu kitap olmasına özen gösterdim. Sizde listeyi kontrol ederek bu konuya destek verebilirsiniz. Listedeki sıralama tamamen karışık hazırlanmıştır. Konuyu paylaşarak
Fransız aristokratların ve soyluların çerçevesinde bulunduğu, ışıltılı baloların verildiği bir döneme götürüyor bizi Orgel Kontunun Balosu.
Çoşkuya kapılma yetenek’i sınırsız olan Anne d’Orgel ve kocasını hayatının merkezine yerleştiren Mahaut d’Orgel , bir sirk gösterisinde François de Séryeuse ile tanışır. Bir yalan ile başlayan bu dostluk, zamanla duyguların değiştiği karmaşık bir aşk üçgenine dönüşür.
Ancak akla ilk gelen türden değil...
Atılan adımlardan çok, o anki ruh halinin derinliklerini yalın bir üslupla yansıtmayı genç yaşına rağmen başarmış Raymond Radiguet.
Mutluluk varılacak bir nokta değildir, varılacak noktaya giden yoldur. Sahip oldukları şeyler kişileri mutlu etmez, sahip olmadıklarımızın mutlu edeceğine inanırız. Mutluluğunda galibiyet gibi bir zıttının olduğunu hiç aklınıza getirdiniz mi? Nasıl ki galibin oluşması için birilerinin mağlup olması gerekiyorsa mutluluğunda başkalarına mutsuzluk
Fransa aristokrasisinin yaşantısına uzanmış Raymond Radiguet…
Işıltıların, göz kamaştırıcı hayatların maskesinin altında; karmaşık ruh hallerinin, duyguların gizemi yatmakta ve hepsi aynı maske ardına gizlenmeye çalışılmış sözümona yine o soylularca.
Dönemin ahlaki yapısını, toplumsal statüsünü irdelemiş Radiguet “Orgel Kontunun Balosu”nda…
Görkem ve şatafatın penceresinden aralanan perde arkası çok şey anlatmış ama beni tam anlamıyla ikna edemedi Radiguet. (Belki de yaşının getirisi.)
İnsan ruhunun gizli labirentleri oldukça derin anlatılmış olmasına rağmen kitabın verdiği bitmemişlik hissi, beklen(mey)en sonu benim için hayal kırıklığıydı.
Yine de siz şans verin, belki size göredir.