Mosuolu bir kadın, erkeklerle olan sohbetinin konusunu açıkladığında, kız arkadaşlarıyla sürdürebildiği gibi bir diya log beklemediğini anlatıyor. Anlaşılır olmasına çalışmaktan kaçınıyorlar; pek çok Batı'lı kadının, ısrarla kendi durumlarını eşlerinin anlamalarını talep etmelerinin aksine. Ve bin yıllar dır tatminsizlikten şikayetçi olamaln dikkat çekici. Mosuolu kadınlar, olan şeyin, karşılaşılabilecek bir şeyin bilgeliğine inanıyorlar. O bilgelik, yerine getirilmeyecek, düş kırıklığı ile bitecek hayalleri önlüyor; ve kadınların, şikayet trenininin kronik yolcularına dönüşmelerini de. Bu, erkekten, buluna mayacak bir şeyi beklememek gibi.
Sıra erkeklere geldi Lugu Gölü'ne gelişimin yirminci günündeyim. Onlarla yalnız görüşme vakti geldi. Kendi haya tımda bana toplumun kapısını açanlar, diğer kültürlerle iletişi mimi sağlamama fırsat verenler hep "onlar" oldu. Ancak burada durum fa rklı. Burada geldiğimden beri tam tersini yaşıyorum;
ne zaman bir bilgiye ihtiyacım olsa, bir şey satın almaya ya da herhangi bir faaliyeti koordine etmeye çalışsam, bir kadın la iletişim kurmam gerekiyor. Mosuo kasabalarında, yaşamın normal akışı içerisinde, karşıma erkeklerin çıkması alışılmış bir durum değil. Kadınlar yolda yürüyor ve bir erkek onlara eş lik ediyorsa, kadınlara ayak uydurmak amacıyla yapıyordur.
Kadınların ilk sırayı işgal ettiği izlenimi var. Ve arkadan güçlü olan cinsiyete yani kadınlara eşlik eden erkekler geliyor.
Röpartajlara hazırlanırken ;en çok ilgimi çeken konulardan biri, babaları olmayan ailelerin yaşamlarını nasıl sürdürdüğü oldu. Öyle bir toplum ki, her şey baba olmadan yü rütülüyor. Mosuolarda anaerkillik temiz bir nitelik olarak görülüyor. Çünkü babanın önemi yok. Tanınmayan pek çok şeyin bir parçası da baba ve her zaman sosyal sınıfın eksik kalan tarafı. Bir kadının hamileliği belli olduğunda, karnında ki çocuğun gerçek babasının kim olduğunu öğrenmek bile ilgilerini hiç çekmiyor. Eşlerini her gece değiştirebildiklerin den, kimden gebe kaldıklarını ne anlamaya ne de bilmeye önem veriyorlar.
Mosulu, bir kadın Gölde çamaşır yıkıyor Göle, küçük bir dalgakıran gibi, suya birkaç metre nüfuz eden bir tahta levha yerleştirmişler. Böylece ıslanmadan, çömelerek, gölün kendilerine özel bölümünde çamaşırlarını sabunluyor lar, yıkıyorlar ve duruluyorlar. Ana caddeden, çamaşır yıka yan kadına doğru yaklaşan komşusunu görüyorum.
Gölde gömleğini yıkıyor olan kadının ismi Tsie ve az önce onun yanına gelen de benim arkadaşım Sanshie. Sanshie her zaman sepet dolusu çamaşırla diğer kadınları bulmak için göl kıyısında gezinir.