Taş duvara dönük, dizleri karnına çekik yatıyordu nicedir. Yüzünü hiç görmediği, kollarını, boynuna hiç dolamadığı, dudaklarını hiç öpmediği, sevdası, aşkı, efendisi, kölesi, düşmanı gelmiyordu gecelerdir. Ayaklarını duvara değdirmeye korkuyordu. Duvarın birden ateş alıp, onu da kül edeceğini sanar olmuştu. Gülbeyaz, kendi içinde keşfettiği çok derin ve çok karanlık mağaralarda nefes nefese koşuyordu geceleri.