Mitolojinin bu şekilde bir mizahi dille anlatıldığı bir kitap hiç okumamıştım, yazarın üslubuna ve yarattığı karakter Nausikaa'ya hayran kaldım. O dönemde yaşıyormuş gibi ayrıntılı betimlemelerin yanında Nausikaa'nın zekasını Tanrılardan gelen şeylere inanan diğer herkes üzerinde kullanması, yazdıklarının efsane ve gerçekle karışık olduğunu bilmek, insanların işlerine gelmeyince alametleri farklı yorumlaması, inanış ile insan karakterinin birbirine karışması ve bükülmesi gibi durumları okumak çok zevkliydi. Nausikaa tanrılara gerçekten inanıyor mu emin olamadım açıkçası, ama onlara göre yaşamayı çok iyi biliyor. Bir inanıştan çok hayatı düzenleyen kurallar gibi sanırım onun için.
Kitabın benim için tek kötü yanı halk ve ülke isimlerinin fazla ayrıntılı gelmesiydi, o açıklamaların üzerinde çok durmadan geçtim. Bunun dışında, doğal ve akıcı bir şekilde yazılmış farklı bir kültürü okumak harikaydı.
Nausikaa'nın kendine mutlu son yazarak okurları rahatlamış halde bırakması da çok düşünceli bir davranış :)