Rüdiger Safranski

Rüdiger SafranskiSchopenhauer author
Author
8.4/10
13 People
63
Reads
9
Likes
2,644
Views

Rüdiger Safranski Quotes

You can find Rüdiger Safranski quotes, Rüdiger Safranski book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Savaş
Savaş büyük bir ayrım sanatçısıdır: Asıl olanı asılsızdan ayırır, gerçek özü açığa çıkarır. Savaş devletin bir toplumu mu yönettiğini, yoksa kamusal bir iradeyi mi ifade ettiğini kanıtlayacak.
İçindeki hakikati tanı.. orada gökler dünyaya dokunuyor.
Reklam
Tanrı'nın yokluğuna dair ilk adım
Geriye baktığında Arthur Schopenhauer, içindeki Tanrı inancının henüz babasının vasiyeti olarak Matthias Claudius okuduğu dönemde kırıldığını iddia eder: “Delikanlıyken daima çok melankoliktim ve bir defasında, yaklaşık 18 yaşımda olsam gerek, daha o kadar gençken kendi kendime şöyle düşünmüştüm: Bu dünyayı bir Tanrı yapmışmış? Hiç de değil, olsa olsa bir şeytan?..” (G, 131).
Sayfa 112 - Kabalcı Yayınevi | Mart 2015, İstanbul.Kitabı okuyor
Schopenhauer
Arthur Schopenhauer neredeyse İngiltere'de doğacaktı. Babası öyle istiyordu, annesi de boyun eğmişti. Ailesi İngiltere'ye gitmişti. Çocuğun doğumunu Londra'da bekleyeceklerdi. İngilizlerin yaşam biçimine hayran olan baba, oğlan olacağını umduğu çocuğunu bu şekilde İngiliz vatandaşlığından faydalandıracaktı. Puslu bekleyiş günleri sırasında, babayı aniden bir korku sarar. Karnı burnunda karısını yıpratıcı yollarda sürükleyerek, Arthur'un 22 Şubat 1788'de dünyaya geldiği Danzig'e geri getirir.
Sayfa 19 - Kabalcı Yayınevi | Mart 2015, İstanbul.Kitabı okuyor
Schopenhauer
Filozofla 1846'da tanışmış olan bu tanıdıklardan biri, yazar Hermann Rollet, onu şöyle tarif eder: "İnce yapılı, biraz eskimiş bir kesimle olsa da sürekli zarif giyimli, orta boylu, kısa gümüş rengi saçlı, neredeyse askeri tarzda sivriltilmiş favorili, yüzün geri kalan kısmı daima tıraşlı, pembemsi renkte bir yüze ve aydınlık, çoğunlukla eğlenerek etrafa bakan, aşırı anlayışlı, mavi yıldızlı gözlere sahip bir adamdı. Pek çekici olmasa da zeka dolu çehresi, sıklıkla alaycı, gülümseyen bir çehre taşıyordu. Fakat genellikle içine kapanık ve kendini ifade ettiğinde neredeyse barok tarzda bir kişilik sergiliyordu. Böylelikle başka zaman çok edepli olsa da tinsel nitelikler açısından çok karışık olan masa topluluğunun ukala kısmının ucuz taşlamalarına her gün az malzeme vermiyordu. Bu şekilde bu komik, aksi ama aslında zararsız, iyi niyetli, hırçın masa arkadaşı, kötü niyetli olmasa da onu sürekli budala yerine koyan önemsiz keyif adamlarının şakalarının hedefi oluyordu.
Sayfa 499Kitabı okudu
152 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.