Osmanlı'da surre alayı denen Mekke ve Medine'ye gönderilen her türlü hediyelerin bulunduğu âdeti başlatan kişi oldu.
Surre "para kesesi" demek olup, başlama tarihi 1413'tür. İlk gönderilen hediye 14 bin altın olmuştur.
I. Cihan Harbi'ne kadar devam eden bu âdet, Recep ayında kafilelerin yola çıkmasıyla başlardı. Zamanla her türlü hediye buna dâhil edilerek zenginleştirilmiştir. Osmanlı padişahları bunu kendi şahsi mal varlıklarından yaparlardı ve bu hediyeler fakirlere dağıtılırdı. Tamir ve bakım gibi hizmetlerde de kullanılmıştır.
72 yaşında Zigetvar'a giden Sultan Süleyman, aksiyonda genç nesil için ne kadar da önemli bir örnektir. (O bu sefere giderken uçak icat edilmemişti.) Huzuruna giren Sokullu ile arasında geçen mülakat oldukça ilginçtir: "Padişahım hem hasta hem de yaşlısınız, müsaade buyurun biz gidelim." Büyük sultan asırlar sonra gelecek olan torunlarına dahi önemli bir mesaj göndermişti:
"Sokullu sen ne dersin! Ben cihada gitmez, başım yastıkta ölecek olur isem, kıyamet gününde ceddimin yüzüne nasıl bakarım?"
Onları çok başarılı kılan özellik, bu sorumluluk anlayışı idi. Acaba gençlerimize yeteri kadar sorumluluk vermiyor, onlara sevgi ya da merhamet adı altında sorumluluk yüklemeyerek beyhude bir ömrün alt yapısını mı oluşturuyoruz?
72 yaşındaki bir insan için bir değil, birçok mazeret bulmak mümkündür, ama onun hiçbir mazeret üretmeksizin ya da arkasına geçmeksizin binlerce kilometreyi aşması hatta orada ölmesi, başarılı bir insanın mazeretinin olmayacağını düşündürüyor. Üstelik at sırtına bindiğinde dik durabilmesi için beline kuşak bağlamıştı. Bizlere ilham kaynağı olduğun için teşekkürler dede!
Hiçbir zorluk ebedi sürmemiştir. Mesele ümitleri yitirmemektir. Ümidini yitiren, hedefi olmayan insan zorluklar karşısında ne kadar sağlam kalabilmiştir?
Aldığım bütün parayı kitaba yatırdım diyince bana salak diyorlar 😑 Zira insanlar kötü kitaplara sığının diyorum gözlerini devirip bakıyorlar çok biliyorsun dercesine 😒 bu yaşından sonra kitabı napacaksın diyorlar 🤦🏻 Diyorlarda diyorlar işte insanoğlu ağzı torba değil büzesin..🤷🏻 Neysem ki insanlar desin diye yaşamıyorum hayatı 😏
Pek değerli
İhsan Şenocak hocamin kitapları ve benim için çok kıymetli sohbetinden etkilenip kitaplarını aldığım
Çalışıyor ama kabiliyeti yok. Dikkat et!
Kabiliyeti var ama çalışmıyor. Dikkatini çek!
Kabiliyeti var ve çalışıyor. Takdir et!
Ne kabiliyeti var ne de çalışmıyor. Uzak et!
Rüya Nuriye İlhan hocamız okadar güzel okadar hoş anlatmış ki kitabı okurken kendisine hayran olmamak elde değil nerdeyse her satırını alıntı olarak paylaşmayı düşündüm olayları anlatırken okurlarının fikir yapılarını şekillendirmek, gayretleri, çabaları, istekleri uğrunda yıkılmadan, bıkmadan, usanmadan çalışmaları gerektiğini ifade eden cümleler, kelimeler yazmış gerçekten diyecek pek bir şey bulamıyorum HERKESİN KESİNLİKLE OKUMASINI TAVSİYE EDİYORUM......
Büyük KartalRüya Nuriye İlhan · Kayıhan Yayınları · 031 okunma
Kitap tek kelimeyle harika
tarihi bize sevdiren hocamız her anlattığı derslerde atlara binip cihatlara koştuğumuz bunları kitaptanda okumak harikaydı hem akıcı hemde tarihe hayran bırakan bir yazı olmuş emeğinize sağlık 2.cildi sabırsızlıkla bekliyor olucam..
her insanın okuması gerektiğini düşünüyorum. evet bayağı geç bitirdim ama benimle ilgili bir sorun çünkü herhangi bir sey okumak istemiyordum kitapla alakasız bir durum. kısaca yorumlara bakmayın direkt okuyun.