Önüne açtığın bir defterle oturur, ya yazardın ya da pencereden bakardın. Senin çok güzel olduğunu düşünürdüm. Otobüse yetişmek için giderken her gün senin yanından geçerdim, seni şöyle bir görebilmek için eve dönmeyi de dört gözle beklemeye başladım. Ne giydiğini, saçını toplayıp toplamadığını ya da kek, sandviç, ıvır zıvır yiyip yemediğini tahmin etmeye çalışırdım.