Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sadri Maksudi Arsal

Sadri Maksudi ArsalMilliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları yazarı
Yazar
9.1/10
38 Kişi
148
Okunma
39
Beğeni
2.595
Görüntülenme

Hakkında

1917 Rus İhtilâli’nden sonra Kazan yöresinde kurulan muhtar Türk devletinde hem Millet Meclisi başkanı, hem Millî İdare başkanı seçildi. Böylece İdil-Ural Devleti’nin ilk cumhurbaşkanı oldu. Bolşevizm’in Rusya’daki hâkimiyeti üzerine Finlandiya’ya geçip oradan Paris’e gitti. Sorbonne’a bağlı bir enstitüde akademik faaliyetlerine devam etti. I. Dünya Savaşı sonundaki ortamda her fırsatta Türkler’in haklarının korunmasına çalıştı. Sorbonne Üniversitesi’ne bağlı Slav Kavimleri Araştırma Enstitüsü’nün serbest dersleri olarak Türk-Tatar kavimleriyle Orta Asya tarihi okuttu. Bu dersler yanında Journal Asiatique’te bazı yazılar yazdı ve ilmî faaliyetlerde bulundu. Bir süre sonra Maarif Vekili Hamdullah Suphi (Tanrıöver) tarafından Türkiye’ye davet edildi (1925). Önce Telif ve Tercüme Heyeti üyeliğine, sonra yeni açılan Ankara Adliye Hukuk Mektebi’ne profesör tayin edildi. Aynı zamanda Türk Ocakları Hars Heyeti üyesi idi. Adliye Hukuk Mektebi daha sonra Hukuk Fakültesi olunca uzun yıllar burada umumi hukuk tarihi, Türk hukuk tarihi ve hukuk felsefesi dersleri okuttu. Türk Ocakları’nın 1930 yılı kurultayında yalnız tarihle uğraşacak bir tarih encümeni veya tarih akademisi kurulması gereği hakkındaki bir konuşması üzerine, Afet İnan’ın bu görüşü desteklemesiyle bugünkü Türk Tarih Kurumu’nun temeli atılmış oldu. 1930-1934’te Şebinkarahisar, 1934-1938’de Giresun milletvekilliği yaptı. 1939’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarih profesörlüğüne, 1941’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi hukuk tarihi ve felsefesi profesörlüğüne, 1944’te de Ankara’dan naklen İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi hukuk tarihi ve felsefesi ordinaryüs profesörlüğüne getirildi. 1950’de Demokrat Parti’den Ankara milletvekili seçildi. 1954’ten sonra kendini tekrar ilmî çalışmalara verdi. 20 Şubat 1957’de İstanbul’da öldü. Sadri Maksudi, hayatının bir kısmını Rusya’da oradaki Türkler’in millî meselelerini halletmek için siyasetle geçirdiği halde, aynı zamanda milletlerarası ilim âlemi ile de münasebetlerini sürdürmüş ve adını daha çok tarih sahasında duyurmuştur. Tarihe karşı yakın ilgisi Paris’teki öğrencilik yıllarında başlarsa da kendini tamamen bu sahadaki araştırmalara vermesi 1920’den sonradır. Bir hukuk profesörü olmasına rağmen Türk tarihi üzerindeki bilgisi ve araştırmaları bu sahanın mütehassısları kadar derindir. Türk tarihinin muharebeler tarihi olarak değil sosyolojik açıdan incelenmesi gerektiğini savunmuştur. Eserleri. 1. Türk Dili İçin (İstanbul 1930). Bu eserde Türk dili hakkındaki görüşlerini ortaya koyan Arsal’a göre Osmanlı devrinden kalma yazı dili düzeltilerek yabancı kelimelerden ayıklanmalı, öz türkçe kelime köklerinden yeni bir edebî-ilmî dil meydana getirilmelidir. Eserde birçok Türk kavmi yanında çeşitli milletlerin edebî ve millî dillerinin nasıl oluştuğu hususu üzerinde de durulmuş, divan edebiyatı Osmanlı devrinin “en feci bir âbidesi” olarak gösterilmiştir. Latin harflerinin kabulü ile Türk ırkı için imlâ ve yazı meselesinin hallolduğunu da savunan yazar, ayrıca divan edebiyatının okullarda okutulmasının zararlı olduğunu söyleyerek altı asırlık büyük bir kültür mirasını inkâr etmek suretiyle küçümsenemeyecek bir hataya düşmüştür. Türk Dili İçin, dil inkılâbının başlangıcındaki çalışmalara önemli ölçüde yol göstermiş, eserdeki görüşler uzun yıllar Türk Dil Kurumu tarafından savunulmuş ve uygulama alanına konulmuştur. Ancak eserin yazılışından yıllar sonra, Türk Dil Kurumu’nun türettiği bazı kelimelere karşı çıkan Arsal Türk dilinin ilmî yollarla özleştirilmesini savunmuş, dil reformunun sonradan aldığı istikameti tasvip etmemiştir (bk. İnalcık, s. 51). 2. Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları (İstanbul 1955). Hayatının son yıllarına doğru yayımladığı bu eserde millet ve milliyet hakkındaki fikirleriyle bugünkü medenî milletlerde milliyetçiliğin dayandığı esasları ortaya koymuştur. 3. Maişet (Kazan 1898). O zamanki Kazan Türkleri’nin meselelerini kendi ıstıraplarıyla birlikte işlediği bir romandır. Diğer eserleri de şunlardır: İngiltere’ye Seyahat (Kazan 1912), Orta Asya Türk Devletleri (Ankara 1934), İngiliz Âmme Hukukunun İnkişaf Safhaları (İstanbul 1940), Hukuk Tarihi Dersleri (Ankara 1941), Umumî Hukuk Tarihi (Ankara 1942), Hukuk Felsefesi Tarihi (İstanbul 1946), Türk Tarihi ve Hukuk (İstanbul 1947). Bunlardan başka çeşitli ilmî dergilerde yayımlanmış makaleleri de bulunan Arsal’ın bir de Selçuklu ve Osmanlı Devletleri Hukuk Tarihi adlı yayımlanmamış bir eseri vardır.
Unvan:
Tatar Ordinaryüs Profesör, Siasetçi, Düşünür, Yazar
Doğum:
Kazan, Tataristan, Rusya, 5 Ağustos 1879
Ölüm:
İstanbul, Türkiye, 20 Şubat 1957

Okurlar

39 okur beğendi.
148 okur okudu.
7 okur okuyor.
114 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Dilleri birbirinden ayırt eden amilleri üçe taksim etmek mümkündür: 1) Söz hazinesi farkı 2) Gramer (ve morfoloji) farkı 3) Telaffuz ve savtiyat (fonetik) farkı
Ural-Altay dillerinden Türk diline en yakın sayılan dil Moğol dilidir.
Reklam
19. asrın büyük ve maruf lisancılarından Max Muller "Dil İlmi" adlı eserinde Türk dili hakkında şu sözler yazıyor: "Türk dilinin gramer kaideleri o kadar muttarit (tez düzeyde olan), o kadar mükemmeldir ki, bu dili lisaniyat alimlerinden mürekkep bir hey'et, bir akademi tarafından şuurla yapılmış bir dil zannetmek mümkündür."
Milletler, dillerini arı bal yaptığı yahut ipek böceği ipek yaptığı gibi tabiî bir surette icat ederler.
Türk dilinin birliğini bütün doğru görüşlü lisaniyatçılar anlamağa başlamışlardır.
Niyaz Hacıahmetov'un tasarım harikası bir 1000'lik Tatar Sumu. Para tasarımının üzerinde de tanıdık bir isim var:
Sadri Maksudi Arsal
Sadri Maksudi Arsal
《...İçtimaî uzviyetler, milli kütleler için de, "var olarak kalmak" iradesi, biyolojiye dayanan en dinamik bir psikolojik ve sosyolojik kanundur.》 |
Sadri Maksudi Arsal
Sadri Maksudi Arsal
Reklam
Sadri Maksudi Arsal
Sadri Maksudi Arsal
dan
İsmail Gaspıralı
İsmail Gaspıralı
ya "Yaptığınız hizmetlerden haberimiz var. Siz tereddüt etmeden 'yaşadım' diyebilirsiniz". Doğumunun 169. yılında büyük mütefekkir Gaspıralı İsmail Bey'i saygıyla yâd ediyoruz.

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Herkese Merhaba, Bugün sizlere çok önemsediğim bir kitap ile geldim. Öncelikle şunu söyleyeyim ki, dünya literatüründe milliyet duygusunun dayandığı esasları bu kadar kapsamlı, tarafsız ve ilmi esaslara dayanarak açıklayan başka bir eser daha yok. Sadri Maksudi Arsal, yıllara dayanan incelemelerini ve hukuk, hukuk tarihi, sosyoloji alanlarındaki
Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları
Milliyet Duygusunun Sosyolojik EsaslarıSadri Maksudi Arsal · Ötüken Neşriyat · 2018127 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Milliyet ve milliyetçilikle ilgili yazılmış son derece realist bir eser. Bu eseri diğer eserlerden ayıran özellik ise milliyet duygusunu tek bir norm üzerinden incelemek yerine sosyolojik, psikolojik ve tarihi özellikleri göz önünde bulundurarak inceliyor. Karma ve harika bir eser. Şunu da belirtmekte fayda görüyorum, eser romantizm üzerinden değil "ilim" üzerinden milliyet ve milliyetçiliği inceliyor.
Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları
Milliyet Duygusunun Sosyolojik EsaslarıSadri Maksudi Arsal · Ötüken Neşriyat · 2018127 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Milliyetin tarihsel gelişimi ve milliyetsiz olunamayacağını anlatan bir eser. Her ferdin milliyetçi olması gerektiği düşüncesi net bir şekilde ifade edilmiştir.
Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları
Milliyet Duygusunun Sosyolojik EsaslarıSadri Maksudi Arsal · Ötüken Neşriyat · 2018127 okunma