Sadun Aksüt
tanburi, besteci, yazar
26 Ekim 1932 tarihinde Amasya’nın Merzifon ilçesinde doğdu. Bir yaşını biraz geçmişken, ailesi İstanbul'a geldi. İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girdi. Burada Şefik Gürmeriç ve Kemal Gürses'ten dersler aldı. Konservatuvarı bitirmeden İleri Türk Musikisi Konservatuvarı Derneği'ne girdi. Hüseyin Sadettin Arel, Dr. Suphi Ezgi ve de Laika Karabey'den dersler aldı. Laika Karabey'den başladığı tambur öğrenimine 1950 başlarında girdiği Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde tamburi İzzettin Ökte'den dersler alarak devam etti. 1951 yılı sonlarında İstanbul Radyosu'nda arkadaşlarıyla birlikte saz eserleri çalmaya başladı. 1956 yılında İstanbul Radyosu Türk Musikisi Nota Kütüphanesi'ne memur olanak girdi. Solo ve topluluk programlarında tambur çaldı. Devrin büyük sanatkarlarına refakat etti. 1967'den vefatına kadar Münir Nureddin Selçuk'un solo konserlerine tamburi olarak Sadun Aksüt katıldı. 1966-l967 yılları arasında İstanbul Belediye Konservatuvarı Türk Musikisi İcra Heyeti'ne tamburi olarak girdi. 1967 yılında yeniden İstanbul Radyosu'na döndü. 1975 yılında İstanbul Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'na tambur öğretim görevlisi olarak atandı. 1981 yılında radyodan (TRT) emekli oldu. 16 yıl TRT Türk Sanat Musikisi Repertuvar Kurulu üyeliğinde bulundu.
İndim yârin bahçesine gülden geçilmez
Gülden geçtim, serden geçtim, yârdan geçilmez
Acıdır aşkın şarabı susuz içilmez
Ah ne güzel de yaraşmış al yeşil üstüne
Lahuri şallar dolanmış ince belin üstüne.
Derleyen : Udi Nevres Bey.
Dinlendi başım dün gece bir parça dizinde
Bir gözleri âhû ki tamam onsekizinde
Anmıştı gönül aşkını yıllarca izinde
Bir gözleri âhû ki tamam onsekizinde
.......
Güfte : Necdet Rüştü Efe
Beste : Lem'i Atlı
Ben gamlı hazan, sense bahar, dinle de vazgeç.
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk, bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç.
Beste : Melahat Pars
Güfte : Sıtkı Angınbaş
Hediye kitaplara biraz ara verdim.
Kitabı 2019 yılında Ankara'da fuarda almıştım. İyi ki almışım. Kitapta, temelde en güzel sanat müziği eserleri olmakla birlikte, diğer türlerde şarkı sözleri de yer alıyor. Bayıldım. Benim gibi Klasik Türk Müziği sevenler de seveceklerdir. Yazarımız usta tamburilerden. Eski sanatçılardan çalmadığı kimse yok. Amasyalı değerli bir sanat adamı.
İnkılap Kitabevi'nden çıkan kitap 823 sayfa.
Kitap ismi temsilidir, yazardan okuduğum kitabın asıl adı ekli değil; ''İstanbul'da Eğlence Hayatı.'' Yazarın kitaplarının okunmamasına çok üzüldüm. Kendisi tanınmış bir tamburidir ve birçok meşhur sanatçıyla çalışmıştır. Kitapta 67 yıllık meslek hayatında çalıştığı mekanları, insanları ve eski İstanbul'un gözde eğlence merkezlerini (sinema, tiyatro, kafe, gazino, park, restoran vs.) anlatmış. Kitabı okuyunca gerçekten İstanbul'un 20'li, 30'lu, 40'lı, 50'lı ve 60'lı yıllarında yaşamak istedim. İstanbul'un değerli mekanlarının ve eğlence anlayışının ne kadar yozlaştığını ve yok olduğunu anlatıyor. Satırlar arasında resmen isyanını (doğal olarak) hissedebiliyorsunuz. Kitabın ismi aslında ''Bir zamanlar İstanbul'' olmalıydı...Okurken içim burkuldu :(