Kendi kendini gerçekleştiren kehanet, yanlış durum tanımlamasıyla başlar.Bu yanlış tamımlama yeni bir davranış doğurur ve bu yeni davranış da başlangıçtaki yanlış düşüncenin doğru çıkmasını sağlar.Böylece kehanet kendi kendini gerçekleştirmiş olur ve aldatıcı haklılığıyla yanlış bir düşünceye geçerlilik kazandırır.Çünkü kehanette bulunan kişi, olayların gerçek seyrini başından beri haklı olduğunun kanıtı olarak gösterecektir.Sosyal mantık işte böylece saptırılmış olur.
Yaşlanma korkusu yeni kozmetik mağazalar açtırıyor, ölüm korkusu organik pazarı büyütüyor, kaybetme korkusu sigorta devleri yaratıyor.Çünkü korku davranış değiştiren her duygu gibi kendi ekonomisini yaratıyor.
Agnotoloji(Bilgisizlik bilimi) kasıtlı olarak cehalet yayma konusunu inceleyen bilim.Ya bir ürünü satmak ya da çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklığı ve yalan bilgi yaymanın incelenmesi oluyor.
Cleopatranın burnu daha kısa olsaydı dünya şimdikinden tamamen farklı olurdu.Yani Cleopatra güzel olmasa, Mark Antony'yi kendine aşık etmese Roma ve Mısır tarihi ya da tüm medeniyet başka türlü gelişebilirdi.
Yalnızlık dinmeyen bir sızıdır.Eğer bazı kimseler bunu benliğin bir çeşit kurtuluşu gibi göstermek istemişlerse yanılmışlardır.Bir sürü hayvanı olan insan sürüsünden ayrı düşünce zavallı, muzdarip, avare bir yaratık olur.
- “Türkiye Tarımda Kendine Yeten Yedi Ülkeden Biridir (Bu ülkelerin hangileri olduğunun bir türlü öğrenilmediği, geçmiş yıllara ait bir iktisat efsanesi): Bu söz tam bir şehir efsanesi gibi bir şeydi. İlkokul sıralarından beri öğrencilere Türkiye’nin tarımdaki durumunun bu olduğu söyleniyordu. Ayrıca bu yedi ülkenin hangileri olduğu da bir türlü bilinemiyordu. Zaman geçtikçe kapalı ekonomiler için geçerli olan bu kuralın çok da gerçeği yansıtmadığı anlaşıldı. Çünkü kendi kendine yetmenin ölçüsü yoktur. Ayrıca Türkiye hiçbir zaman objektif tanımlamayla tarımda kendine yeterli olan bir ülke olamadı. Mutlak bir ölçü olamaz bu konuda. Hangi üründen, ne kadar tüketirseniz kendi kendinize yeterli olursunuz? Doymanın ölçüsü nedir? Sınırlarınızı kapatarak, bütün ürettiklerinizi sadece tükettiğinizde mi, kendi kendinize yeterli oluyorsunuz? Bu nedenle önemli olan, Türkiye’nin kaynaklarının doğru kullanılması, değerlendirilmesidir. Kırsal kesimde kentlere yönelen göçle beraber, tarımda çalışan aktif nüfus yerini yaşlı kesime bıraktı. Böylelikle önemli bir nüfus tarımsal üretimden elini çekince, Türkiye’nin tarımda kendine yeten yedi ülkeden biri olmadığı gerçeği de ortaya çıktı.”