Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saffet Köse

8.6/10
80 Kişi
370
Okunma
45
Beğeni
3.748
Görüntülenme

Hakkında

1964 Balıkesir doğumlu, Balıkesir İHL (1982) ve Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi (1986) mezunu. Aynı üniversitede yüksek lisans (1988) ve doktorasını (17 Ocak 1994) tamamlamış olup, 1986-1992 yılları arasında Türkiye Diyanet Vakfına bağlı İslam Araştırmaları Merkezinde (İSAM) çalıştı. 1992 yılından itibaren Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak vazifeye başladı. Bir müddet ilmi araştırmalarda bulunmak amacıyla Mısır’da bulundu (Ocak-Haziran, 1994). 18 Mart 1996 tarihinde yardımcı doçent, 1997 yılında doçent, 27 Mart 2003’te de Profesör oldu. 1999-2002 öğretim yıllarında Bakü Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde üç yıl süreli olarak dekan yardımcısı ve öğretim üyesi olarak görev yaptı. Buradaki çalışmaları sebebiyle Azerbaycan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim şurasınca Faxr-ı Ferman’la ödüllendirildi. SÜ İlahiyat Fakültesi’nde İslam Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi olmuştur . Üniversite senatosunda Fakülte temsilcisi olarak bulunmuştur (2003-2006). Şuanda İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü ve İslami İlimler Fakültesi Dekanı olarak görevine devam etmektedir. Bunlara ek olarak imkansız gençleri evlendirmek amacıyla kurulan ve bu güne kadar 1600 gencin evlendirildiği “Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı” mütevelli heyeti başkanlığı görevini sürdürmekte, İlahiyat Fakültesi Vakfının kurucuları arasında yer almakta ve halen bu vakıfta üyeliği devam etmektedir. İngilizce ve Arapça bilmektedir.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Balıkesir, 1964

Okurlar

45 okur beğendi.
370 okur okudu.
28 okur okuyor.
330 okur okuyacak.
15 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yönetim ilahi değil beşeridir.
öğretim üyesinin bir yazısında İslam'a göre padişahın yetkisinin Tanrı'dan gelmiş olduğunu, padişahın idari yetkisini şartsız Tanrı'dan aldığını söylemesi Cumhuriyet aydınının İslam'a yaklaşımında kilise kültürünün ne derece etkin olduğunu gösteren iyi bir örnektir. Bu yaklaşım, Hristiyanlıktaki Tanrı adına hareket eden, din ve dünyayı yöneten din adamları (ruhban) sınıfının İslam'da da var olduğu ön yargısından kaynaklanan bilgisizliğin ifadesidir. Halbuki İslam sadece yönetim ilkelerini belirlemiş, uygulamasını ise zaman-mekanın ihtiyaçlarına göre insanlara bırakmıştır. Bu prensipler de evrensel karakter taşır. Daha da önemlisi yönetim ilahi değil beşeridir. Her bir yönetici yaptıklarından dolayı sorgulanabilir, gerektiğinde görevden azledilebilir, ispatlanmış olan süistimallerinden dolayı cezalandırılır. Bunun da ötesinde bizzat Hz. Peygamber İslâm'da ruhbanlığın bulunmadığını beyan buyurmuş, bu yönde çabası olanları açıkça uyarmıştır. Kaldı ki İslam'ın, ruhbanlıkla bağdaşmayacağını gösteren çok önemli esasları vardır. Mesela Hz. Peygamber vahiy alsa da bir beşerdir, aldığı vahye o da tâbidir." Bunu insanlara okur, onları güzel ahlakla donatır, kitabı ve hikmeti öğretir. İnsanlar üzerinde zorlayıcı bir yetkisi yoktur, o sadece hatırlatıcıdır." Bir beşer olarak kişisel taleplerine itiraz edilebilir, insan olarak tercihlerinde hataları olabilir.
Modernliğin, kadın özgürlüğü, kadın giyimi ve kadının toplumsal hayatta aldığı role göre belirlenmesi dine tepkinin bir sonucudur. Şöyle ki, Yahudilik ile Hristiyanlık gibi aslı itibariyle semavi olan büyük dinlerin bozulmasından sonra oluşturdukları olumsuz kadın imajı tepkiye sebep olmuştur. Özellikle Kilise Babalarının kadına dair marjinal görüşleri, fıtrata ters tutum ve davranışları, cinsel alandaki yaratılış gerçekliğine aykırı kısıtlamaları ve bundan doğan kültürel yapı, kadını bir başka uca savurarak feminizmin ve kadın haklarının ortaya çıktığı mücadele sürecini tetiklemiş, modernliğin kadın üzerinden okunmasında etkili ol muştur. İşte yaratılış gerçekliğine aykırı (fitrat dışı) bu tür tutumlara karşı gelişen tepkisel tavır, "modern kadın" figürünün doğmasına zemin hazırlamıştır. Ancak kadınlar, haklarının peşinden koşarken bir başka aşırılığın kurbanı olmuş ve ev dışındaki bütün etkili güçlerin sömürdüğü bir varlığa dönüşmüştür.
Reklam
Kadınlar konusunda Allah'in emir ve yasaklarına saygılı davranın... Mali durumunuza göre ve örfe olacak şekilde yiyecek ve giyecekleri onların sizin üzerinizdeki haklarıdır. Evin geçiminin kocanın yükümlülüğünde bulunduğunu ifade eden daha açık bir örnek şudur: Ebû Süfyan'ın karısı Hind Hz. Peygamber'e gelerek: Ya Rasulallah! Ebû Süfyan cimri bir adamdır. Kendime ve aileme yetecek ölçüde onun malından almamda bir günah var mı? diye sorduğunda Hz. Peygamber: Ailenin toplumdaki standardına uygun olan ölçüye (ma'rif) bağlı kalman kaydıyla almanda bir sakınca yok, buyurdu. Hadisin farklı rivayetlerinde Hind, kocası Ebû Süfyan'dan habersiz kendisine ve çocuklarına yetecek miktarla sınırlı olmak kaydıyla onun malından aldığını da belirtmektedir.
Sayfa 169Kitabı okudu
Evlenecek adayların birbirlerinde zenginlik, güzellik, asalet gibi az önce bahsi geçen özellikleri aramaları tabiidir ve bunda bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak burada esas sorun, eş adayındaki özellikleri ya bunlarla sınırlı tutmak ya da bunları öncelemek, temel hareket noktasını bu tür maddi özelliklerden oluşturmaktır. Kur'ân-ı Kerim ve Hz. Peygamber eş seçiminde güzel ahlakın ve dindarlığın öne çıkarılmasını istemektedir.
Düğün yaparak eşe dosta çerez yedirip göbek attırmak fikri hiç makul değil.
Mütevazı evliliklerle teyakkuza geçebilirsiniz. Bu iş " keşkelere"kalmamalı." Kolaylaştırın, zorlaştırmayın " nebevi uyarısı ile nebevi bir duruşa cesaretlenmeliyiz... Yoksa insanın sahiciliği yok olmaya yüz tutuyor.
Aile Olmak
Aile Olmak
Akıllı insana düşen geçmişten ibret almak, günü değerlendirmek, geleceği planlamaktır.
Saffet Köse
Saffet Köse
Reklam
Ailelerimiz deprem kuşağında, fay hattında bulunuyor. Zemin kaygan ve kırılgan... Her an göçebilir.. Çözülen ve çürüyen evlilikler çözüme çok uzak... Yorgun ve yılgın erkekler... Kolu kanadı kırık kadınlar. Çocukluklarına doymamış yarım ve yalnız çocuklar... Analı-babalı ama yetim ve öksüzler..
Aile Olmak
Aile Olmak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
720 syf.
·
Puan vermedi
·
61 günde okudu
"İnsanın beyni değirmen gibidir. İçine bir şeyler atmazsan zamanla kendini öğütür durur." Kime ait olduğunu bilmediğim ama önemsediğim, dikkate aldığım bu söze istinaden unuttuklarımı tekrar, bilmediklerimi de değirmenimde işlemek arzusuyla ağır ağır okumaya koyulduğum, sonlara doğru bitmiyo diye şikayet ettiğim, bitince de içimde bıraktığı o koca boşluğu dolduramadığım, bende alışkanlığa dönüşen, sadece diyanet mensubu arkadaşlara değil dinini hayatına rehber edinmiş, gündemine almış herkese tavsiye edeceğim güzide bir kitaptır kendisi. Keyifli okumalar diliyorum
Pratik Hazırlık Kitabı
Pratik Hazırlık KitabıSaffet Köse · Kitap Dünyası · 20152 okunma
407 syf.
·
Puan vermedi
"Kadın erkek eşit değildir eşdeğerdir"
Yıllar önce Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Dersinde hocamızın bizlerden okumamız için aldırdığı kitap. Yanlış anlaşılmasın BEDAVA aldığımız bir kitap. Bir kitap düşünün 400 sayfa ama BEDAVA! Üzerinde para ile satılmaz yazıyor siz ne düşünürsünüz? Burada ön yargılarımız devreye girerek kesin vardır bunda bir şey deriz. Kitabı o zamanlar okuduğumda ders için okumuştum yıllar geçti üzerinden yakın zamanda tekrar elime geçti bu sefer bir farklıydı. Kitap, aile ne demektir, aile nasıl olunur, bir aile kendi sorunlarını nasıl çözer o kadar güzel anlatmış ki. toplumun yapısını Batı toplumunun bize dayattığı kadın erkek eşittir algısının yanlış olduğunu delillerle ortaya koymuş, İslam'ın kadına verdiği değeri çok güzel bir şekilde ele almış. Başladığınız zaman bir çırpıda okuyacağınız bir kitap. Özellikle yeni evlenmiş ya da evlenecek gençlerin mutlaka ama mutlaka okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Her evin kütüphanesinde bulunması gerek. Özellikle piyasada para vermeye değmeyecek o kadar çok balon kitap varken böyle mükemmel bir kitabın bedava olması insanlara sunulmuş bir nimettir. Herkesin de bu nimetten faydalanması gerek.
Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin Sonu
Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin SonuSaffet Köse · Mehir Vakfı Yayınları · 2014207 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Kitap bir çok önemli ismi bir arada barındırıyor. 12 kişinin görüşlerinden oluşuyor bakış acılarından aile kurumunu değerlendirme şekillerinden. Bu da bi avantaj bence farklı farklı olan ama aynı konuya değinen yazıları okumuş ve beyin fırtınası oluşmuş oluyor bu sayede . Kitabın içinden şu şahane bölümle devam ediyim incelememe: Allah teala insanı yaratmış, ona bilgi edinme ve bilgiyi kullanma kabiliyeti vermiş (Rahman,4) Onu başıboş bırakmamış ( kıyamet, 36) Yeryüzünün halifesi kılmış (Enam,165 ;yunus,14) Kokuşmuş çamur mertebesinden kainatın gözbebeği mertebesine kendi irade ve çabasıyla Yükselmesini amaç kılmış (Tin ,5;Şems,10) Erkek olsun kadın olsun kim salih bir amelde bulunursa , bunun karşılığının kendisine eksiksiz ödeneceğini (Nisa,124) ifade buyurmuştur. Severek okudum altını çizdiğim cok fazla yer oldu daha çok kadın eksenli bakan kişilerin de yazıları mevcuttu. Kadın toplumda sürekli (maalesef)ezilen olduğu için bunun daha önde tutulması bana normal geldi. Yeni bir çalışma, soruşturma bu yüzden Çok geniş bir perspektifle bakabilmek adına kesinlikle okuyun derim. Iyi okumalar dilerim ;)
Aile Olmak
Aile OlmakKemal Sayar · Tire Kitap Yayınları · 202065 okunma