Hicret, bir kaçış ya da bir seyahat değildir.
Başka bir yurt edinme veya bir eşyânın nakledilmesi de değildir.
Hicret sadece bir tercihtir;
Ya dünyevîleşerek, beşerî saltanatta köleliği
Ya da Allah'a kullukta hürriyeti tercih!..
...
yalın ayak Allah'a yürüyenlere, Allah ve Resûlünde tek yürek olup vahdet binasını inşâ edenlere, Allah için sevene ve sevilene, sevgiyi Allah'tan alıp insanlara dağıtan bütün mü'minlere; hâsılı, oluş için varışa koşanlara Allah yardım etsin!
Bozgunculuk/fitne mefhumu sadece fertlerin ve toplumların fiziksel sosyal deformasyonuyla ifade edilmez. Fitne evvela, fertlerin ve toplumların akli, kalbi ve düşünsel değerlerine sızar; öz benliği deforme eder
Kendi halkına müreffeh bir hayat yaşattığı zannedilen ve bu sebeple imrenilen!" bazı ülke idarecileri , zayıf toplumlar üzerinde kurmuş oldukları hakimiyetin bir sonucu olarak, kendilerine ait olmayan zengin kaynakları " gasbederek " ülkelerine vakumlamaktadırlar.
Zira iman, sırf dille söylenen bir söz değildir. İman , kendine özgü birtakım yükümlülükleri olan bir gerçek ; bir emanettir. Sabretmeyi ve direnç göstermeyi gerektiren bir gayrettir.
Zira bu medeniyet;
Gerek inşa edilen gökdelenlerin yeryüzüne bıraktığı silüetler gerekse bu medeniyetin havarisi kesilen insanların " taşlaşmış kalpleri " dikkate alındığında, fiziksel ve ruhsal taşlaşmanın tam da kendisi gibi duruyor.