En Yeni Samet Öztürk Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Samet Öztürk sözleri ve alıntılarını, en yeni Samet Öztürk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otobüs durağında yanınızda bekleyen adamla belki arkadaş, belki dost, hatta ileride dünür bile olabilirsiniz. Ama alışveriş esnasında yanı başınızda zuhur eden insanlar İstedikleri kadar samimi olsunlar, yalnızca huzurumuzu kaçırmazlar mı? Kaçırdı işte. Gitmiyor da.
"Hayat, daima içinde olduğumuz halde, kendisini böyle ihmal etmemizi gerektirecek kadar basit bir mevzu olmamalı."
Okur yazar tayfasına kendisine sorulmadan kitap mitap alınmaz yahu.
Camiden çalınan kitapla din öğrenmek..
Ne olursa olsun, kendisine ait değildi kitap. Hak hukuk önemli meseleydi. Allah'ın ahkamını anlatmak için Allah 'ın ahkamına aykırı davranamazdı. Yüreği en sadık müftüydü ve içine sinmemişti bu güzel hediye.
Sayfa 208Kitabı okudu
Değişmeyen Hak'ikat..
Kur'an bütün dünyaya yayılmış bir hakikat. Bak her ülkede var, her yerde aynı, hep böyle kalmış, hiç değişmemiş, hiç değiştirilmemiş. Hatların şekli şemali ve ciltlerin işçiliği farklı ama hakikat hep aynı...
Sayfa 148Kitabı okudu
Kitap cennet taamıymış. Cennetten bir ikram gibiymiş dedi. Doyan doymayanla paylaşmalıymış.
Sayfa 105Kitabı okudu
Her yerde bir şeyler suç..
Yugoslavya'da Müslüman olmak suç. Burada Müslüman olmak günah değil. Türkçe bilmemek birileri için suçmuş, bizi de suçlu sanmışlar. Kanunda yok, yasada yok ; birilerinin kafasında var bu suç.
Sayfa 96Kitabı okudu
Yazar bir nevi esnaftır da..
Kitapları içerisinden ekonomik bir tanesini sağ eliyle havaya kaldırmış, '' Enver Paşa doksan bin kişiyi soğuğa nasıl kırdırdı? Bu kitapta Efendim! '' diye gelene geçene sesleniyordu. Böyle bir tabloya başka bir yerde şahit olduğumu hatırlamıyorum. Yazarlar öyle yapmazdı zira. Ya da yapmamalı mıydı? Ama Süleyman Hocanın içi dışı birdi be, yapsındı, ne olacak? Yaptığı şey haram değil günah değil. Kitapları kendisi yazmış, kendisi satıyordu.
Sayfa 34Kitabı okudu
Çok şey mi istiyorum :)
Sahaf dükkanlarının tozlu raflarında saatlerce değil, ömrümce yaşasam sıkılmam. Şimdiki gibi haftada bir gün değil de üç dört gün tatilim olmalıydı benim. Veya her gün işim gücüm olsa ama eve erken gelsem, sonra sahaf dükkanlarında birkaç saat dolaşabileceğim kadar vaktim olsa falan...
Sayfa 32Kitabı okudu
"Hayat, daima içinde olduğumuz halde, kendisini böylesine ihmal etmemizi gerektirecek kadar basit bir mevzu olmamalı."
Sayfa 226Kitabı okudu
-Onca yaşanmışlık,onca hikaye ne olacak?
+Sahipleri gibi onlar da doğuyorlar, büyüyorlar, ölüyorlar.
Yaşayanların kaderi gibi, yaşanmışlıklar da öyle...
Sayfa 121Kitabı okudu
İbni Cevâlikî adlı bir alimin kitapları Bağdat'ta 60 dinara satılığa çıkarılmış. Bunu Ebu'l-Âlâ el-Hamedânî isimli başka bir alim duyunca , satıcılardan bir hafta mühlet istemiş. Gitmiş o bir haftalık süreçte evini 60 dinara satmış, kitapları da satın alıp dönmüş.
Sayfa 99Kitabı okudu
İslam, benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
Sayfa 19Kitabı okudu
Kağıt Şampiyonu
+Düşünmemiz gereken bir dünya da yaşıyoruz. Bu topraklar güzel topraklar. Doğusu batısı yok. Her yerinde Anadolu ruhu olmalı bu ülkenin. Sadece bazı yerlere sonradan bir tembellik illeti musallat olmuş. Bu topraklara sonradan girmiş bir salgın bu. İnsanımızı bundan kurtarmak lazım. Benim o konuda ideolojim belli.
-Neymiş o ideoloji?
+Her şeyi devletinden beklememe ideolojisi. Neticede oy kullanmakla ülke değşmiyor. Hepimiz azmeder ve idealist bir şekilde işimizi yaparsak güzelleşir bu ülke. Çünkü gördüğüm ve bildiğim kadarıyla hep öyle olmuş. Dünya, işini layıkıyla yapan ve idealinden taviz vermeyenlerin ellerinde yükselmiş. Anadolu'nun neresinde olursak olalım, vaktiyle bu topraklardan Balkanlara ve tüm bir cihana maya kıvamında insanlar gönderildiği gibi, bulunduğumuz yere değer katmalıyız. Siyaseti miyaseti yok bunun. Dünya böylelikle güzelleşir bence.