Sami N. Özerdim

Atatürkçünün El Kitabı author
Author
Compiler
Translator
9.0/10
4 People
19
Reads
5
Likes
719
Views

About

Full name:
Sami Nabi Özerdim
Title:
Yazar

Readers

5 readers liked.
19 readers read.
19 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Reklam
... Saraylarının içinde Türkten başka ögelere dayanarak, düşmanlarla bağlaşıklık kurarak Anadolu'ya, Türklüğe karşı yürüyen çürümüş gölge adamlarının Türk yurdundan kovulması, düşmanların denize dökülmesinden daha kurtarıcı bir eylemdir. Türk ulusunun kutlu atalar emaneti olan bu topraklardan tam anlamıyla efendi olarak yaşaması, o gereksiz ve anlamsız olduktan başka, varlıkları salt dokunca ve yıkım olan makamların ortadan kaldırılmasıyla olanaklı olabilirdi. ...Yüzyıllardan beri Türkiye'yi yönetenler çok şeyler düşünmüşlerdir; ancak yalnız bir şeyi düşünmemişlerdir: Türkiye'yi. Bu düşüncesizlik yüzünden Türk yurdunun, Türk ulusunun uğradığı dokuncaları ancak bir yolda giderebiliriz: o da artık Türkiye'de Türkiye'den başka bir şey düşünmemek. Ancak bu anlayışla davranarak her türlü esenlik ve mutluluk ereklerine ulaşabiliriz. (ASD II, 1952, s. 179-182)
Sayfa 98-99 türk dil kurumu yayınları, 1981Kitabı okudu
Ağustos 1931 Türk Tarih Kurumu'na mektubundan : Tarih yazmak tarih yapmak denli önemlidir. Yazan yapana bağlı kalmazsa, değişmeyen gerçek insanlığı şaşırtacak bir nitelik alır. (E.Z. Karal : Atatürk'ten Düşünceler, 1956, s.85)
Sayfa 157 - türk dil kurumu yayınları, 1981Kitabı okudu
28.8.1925, İnebolu'da Şapka devrimi dolayısıyla konuşmasından: Bizim kılığımız uygar ve uluslararası mıdır? (Hayır sesleri) Size katılıyorum. Deyimimi hoş görünüz. Altı kaval üstü şişhane diye anlatılabilecek bir kılık, ne ulusaldır ve ne de uluslararasıdır. Öyleyse kılıksız bir ulus olur mu arkadaşlar? Böyle nitelenmeye razı olur musunuz
Sayfa 149 - türk dil kurumu yayınları, 1981Kitabı okudu
Atatürk, cumhuriyeti, Türk Devrimini Gençliğe bırakmıştır. Bu, doğa yasalarına uygun bir davranıştır. İnsan yaşlanır, durur. Gençlik kavramı ise sonrasızdır. Ne yazık ki, son yıllarda, bu büyük anlam da küçültülmüş, unutturulmaya çalışılmıştır. Bu unutturuş, iki yanlı olmuştur. 1950'den sonra; başta Laiklik ve Devletçilik olmak üzere, Atatürk Devriminin temel ilkeleri -hem de devlet eliyle- yıkılmak istenmiştir. Aslında yıkım büyük olmuştur; ne var ki, temel sökülememiştir. Uygulamada girişilen geriletmeler, temeldeki ilkelere erişememiştir. Atatürkçülüğün Devrimcilik tözü yaşamını sürdürmüştür. Atatürkçülüğün, bütün bu yıkımlara karşı, hemen on yılda bir, yeniden suyun yüzüne çıkarak -Türkiye'de ve dünyada- güncel olması, elbette onun temeldeki sağlam dünya görüşüne bağlanır. Son on on beş yılda, gençliğin, bu kez başka bir yönden ele geçirilmeye çalışılması, Atatürk'ün güvendiği bu canlı varlığın bir süre için yitirilmesini sağlar görünmüştür. Ancak, 1980 yılında önlenen kanlı girişimleri izleyen 1981 (100. Yıl), Kemalizmi yeniden araştırmaya, bulmaya yol açmıştır. Açmalıdır.
Sayfa 22 - türk dil kurumu yayınları, 1981Kitabı okudu
16.3.1923 günü Konya hükümet binasında esnaf ve tüccarla konuşmasından: Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını bildiriyor. Kimi kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sanıyorlar. Asıl dinsizlik onların bu sanısıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, İslamların kâfirlere tutsak olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, beyinledir. (ASD II, 1952, s. 128)
Sayfa 133 - türk dil kurumu yayınları, 1981Kitabı okudu

Updates

See All
Reklam
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Henüz kayıt yok