Kafkasya'daki milletleri bir düşünür şöyle gruplandırmışur: "
1-Türkler: Başlıca temsilcileri: Kuzey Katkasya'da Türkmenler, Kırgız ve Nogay'lar,_ Hazar denizi sahillerinde ve Derbent civarında Kumuklar, Elbruz çevresinde Tatarlar, Azerbaycan'da Azeriler, Gürcistan'da Burcalı bölgesinde Ahılgelek kazasında Kara Papaklar, Batum civarında Acaralılar ve Karaçaylar. 2-Kafkasyalılar: Çeçenler (Terek nehri ile Viladikatkas arasında) Lezgiler (Dağıstan'da), Çerkesler.
3-Kartveliler: Gürcüler, İmereti veya İmeri ve Mingreililer, Lazlar.
4-İranlılar: Osetler, Tatarlar, Kürtler.
5-Ermeniler.
6-Son zamanlarda Katkasya'ya gelmiş olan Rumlar, Ruslar ve Almanlar. Bir de bunlara Kalmuklan, Yahudileri ve Çingeneleri ilave edebili-riz.
Nikola, yıllardır Kafkasya'da yapılan savaşlarda başarılı olamadığını, Şeyh Şamil'in düzenli ordu kurarak, hücumlarını sıklaştırdığını görünce, taktik değiştirmeye karar verir. Eğer Şeyh Şamil, Kafkasya'daki Müslümanları bir bayrak altında toplama sevdasından vazgeçerse, kendisine en büyük makamlarımın, rütbelerin verileceğini, başına krallık tacı giydirileceğini, Çarlık hazinelerinin ayakları altına serileceğini bildirir. Bu göz kamaştırıcı teklifin, yanı sıra, Kafkas orduları başkumandanı General Fez vasıtayla Şeyh Şamil'i sarayına da davet etmiştir. Ancak, Şeyh Şamil'den çok sert bir cevap alır:
"Ben, Kafkas Müslümanlarının hürriyetlerine kavuşması için silaha sarılan gazilerin en aşağısı Şamil, Allah-u Teâlâ'nın himayesini, Çar'ın efendiliğine feda etmemeye yemin eden, özü sözü doğru bir Müslümanım. Çarla görüşmek üzere, beni hala Tiflis'e çağırıp duruyorsunuz. Davete icabet etmeyeceğimi bildiriyorum. Bu yüzden fani vücudumun parça parça kıyılacağını ve sırtımı verdiğim şu vatan topraklarında taş üstünde taş bırakılmayacağını bilsem, kararımı değiştirmeyeceğim. Savaşacağım! Cevabım bundan ibarettir. Nikola'ya ve kölelerine böylece malum ola!"
Okuyun okutun derim. Kafkasyanin asil evlatlarını ve yaşadıkları coğrafyayı anlamanıza vesile olacaktır. İmam Mansur dan Taymin Bibolata kadar vatan nasıl bir erdemle savunuluyor...
ÇeçenlerŞamil Mansur · Sam Yayınları · 199621 okunma
Sam Yayınlarınca ve Şamil Mansur müstear adıyla Ankara'da, 1995 yılında 224 sayfa olarak neşredilen eser Çeçenlerin üç yüzyıl Ruslara karşı kahramanca savaşımını konu ediniyor, bilindiği üzere maatteessüf Çeçenler 300 yıllık bu kesintisiz mücadele neticesinde mağlup edilmiş ancak 1.5 milyonluk bir halka karşı 150 milyonluk Rusların dünyanın gözü önünde güç kullanarak ve muhtelif baskı unsurlarıyla galibiyet ilan etmesi gönülleri pek de teskin etmemiştir. Stalin'in sürgününe ve dolaylı soykırımına 1944'te maruz kalan ve 1990'lı yıllarda 2 kez orantısız güç kullanılarak boyun eğdirmeye çalışılan Çeçenler Çeçenistan'da "Çeçensizleştirme projesi"ne kurban edilmeye çalışılmıştır. Bu proje başarısız olsa da Çeçenler, halen Rusya güdümünde Ramzan Kadirov gibi yerel diktatöryal yönetimler altında, her türlü baskı ve şiddetin içinde hayat mücadelesi vermektedir.
Eser eski de olsa tuhaf bir şekilde güncelliğini koruyor. Eserde Abdurrahman Avturhanov gibi daha evvel okuduğum eserlerden tanıdığım ve 2. Dünya Savaşında Almanlara esir düşerek Ruslara karşı bir cephe oluşturması amacıyla geliştirilen lejyonerlerden birinin adına rastlamam da hoş oldu.
Eseri okurken aklıma sık sık Dudayev'in Kuzey Kafkasya'ya sahip çıkmazsanız sıradaki hedef Ukrayna olacaktır sözü geldi. Bugün Ukrayna işgalini ve Rus vahşetini izliyorsak bu 30 yıl önce Kuzey Kafkasya'daki mücadeleye göz yumduğumuz içindir. Ukrayna'yı görmezden gelenler de yarın Transdinyerster ve Moldova işgallerini izleyecektir fakat fark edebilen kim?
ÇeçenlerŞamil Mansur · Sam Yayınları · 199621 okunma