Çünkü Keynes'le birlikte, toplumsal üretimin yarısının, bugün artık "genel zeka"nın ürünü olduğunu, bu nedenle de "herkesçe sahiplenilmesi" gerektiğini söylemek mümkündür.
Bunun içinde demokratik haklar münhasıran akıl sahibi (makul) insanlar tarafından kullanılmalıdır. Elbette bazı adamlar ama ( duygusal ve akılsız) kadılar değil, aynı sekilde içgüdüleriyle hareket eden köleler, yoksullar ve proleteler de değil.
Gerçeğin akılda değil, vahiyde olduğu ilan edilecekti. Artık Müslümanlarda ve Yahudilerde felsefe sayfası kapanmıştı. Müslüman toplumlarında bu duruma önce duraklama arkasından da gerileme eşlik edecekti.
Washington'un Irak'taki( yarın başka bir yerdeki) hedefi, oraya Amerikan sermayesinin çıkarı için bir diktatörlük ( demokrasi değil) yerleştirip, kaynaklarını yağmalamaktan başka bir şey değildir.
ABD nin yeni hegomanycı stratejisinin açıkça ifade edilen amacı, Washington un buyruklarına itiraz edebilecek hicbir güce hayat hakkı tanımamaktır. Bu amacla da " büyük" sayılan tüm ülkeleri çökertmektedir. Böylece Amerikan üslerini kolay yerleştirebileceği kukla devletler kurup " güvenliklerini sağlamak"... !
Son üç başkanın söylediği gibi " büyük" olmaya hakkı olan tek bir devlet vardır: ABD.