Harika bir polisiye önerisi ve yorumu ile geldim bu sefer! Klasik okumalarımdan sonra ilaç gibi geldi resmen.
Normalde polisiye kitaplarını seçerken hep korkarım. Çünkü diğer türler bir yana polisiye roman yazmak gerçekten üstün düşünce gücü isteyen bir tür; benim tutumum. Bu kitap seçiminde yüzüm güldü. Hatta çoğu bölümü soluksuz okudum.
Kitabın konusu: Bir ev kadını mutfak penceresinden vurularak öldürülür. Bu durumda dedektif Louise görevlendirilir.
Ancak garip bir durum vardır ki öldürülen kadın Louise'nin sevgilisi Eik'in on sekiz sene önce kaybolan kız arkadaşıydı. Katil cinayet işlemeye devam ederken, ardında bırakılan hikayeyi çözüp katili yakalamak zorunda olan Louise ve ekibi
bir arama başlatır.
Kitaba başladığımda tek solukta okunacak bir roman olduğunu anlamam uzun sürmedi. Çünkü yazarın kalemi, sadeliği, akıcılığı ve okura sunduğu kurgu harikaydı. Ancak sevdiğim bir başka şey daha var ki o da karakterler! Özellikle Louise gibi bir karakterin yaratılması çok hoşuma gitti. Aşırıya kaçmayan, gereksiz egolardan uzak çok tadında bir
karakterdi.
Kitabın gidişatı açısından sona geldiğimde 'işte bu' diyeceğim bir son bekliyordum fakat demesem bile beni inanılmaz tatmin eden bir eser oldu. Kurgunun her açıdan tamamlanması, detayların gözden kaçmamasını ayrı sevdim. Polisiye roman
seviyorsanız okumanızı tavsiye edeceğim bir yazar. İyi ki tanıştık Sara Blaedel!