birçok solcu gibi Halid de Fetih'in gerici olarak tanımladıkları Suudi rejimi gibi kaynaklardan para kabul etmesinden memnun değildi ve açık bir politik pozisyonu ve stratejisi olmadığı için şüpheyle yaklaşıyorlardı. O yüzden, hakkında rivayetler duyduğu FHKC hakkında daha fazla bilgi almayı bekliyordu."Sonunda Kuveyt Şehri'nde FHKC kartları satan bir kitapçı buldu ve gerçek bir devrimci hücre oluşturma yolunda ileri stratejik ve ideolojik eğitim sürdüren yerel örgütleyicilerle ilişkiye geçti.
Hayattaki büyük zevklerin iyi yemek, iyi içki ve iyi aşk olduğunu anlamam gerektiğini ama kendisinin bu listeye sigarayı da ekleme eğiliminde olduğunu söyledi
Gerek Filistinli gerekse Batılı feminist yorumcular, Halid gibi bireysel olarak çok tanınan kadın militanlara gösterilen saygıyla askeri işgal altında yaşayan ve/veya büyük ölçüde mülteci bir topluluk olan partiyarkal bir toplumda kadınların karşı karşıya kaldığı çoklu baskılar arasındaki uçurumun altını çiziyor. Birçok Filistinli topluluklar içinde -ister diasporada ister Batı Şeria ve Gazze'de- "sıradan” kadın eylemciler için eylemliliklerinin sonucu, daha "saygı-değer" bir kadın rolüne bürünmelerini isteyen aile üyelerinin veya içinde bulundukları topluluğun baskısı, hatta kendilerini reddetmesi olmuştur.
1917 Balfour Antlaşması'na ve Filistin' de ikamet etmeyen Osmanlı ağalarının sattığı topraklara Siyonistlerin göç etmesine karşı yapılan gösteri ve kampanyalara kadınlar katıldı
Filistinliler tarafından öldürülen sivillere ve özellikle de intihar bombalamalarına medyanın yüksek ilgisi dolayısıyla, Batı medya haberciliği üzerine Greg Philo ve Mike Berry tarafından 2004'te anlatılan örneklem ve odak gruplarındaki gibi çözümlemeler, duruma ilişkin Batılı algıların ne kadar çarpıtılmış olduğunu gösteriyor. Philo ve Berry'nin izleyici örneklemlerinden çoğu çatışmada Filistinlilerden çok İsraillilerin öldürüldüğünü veya zarar görenlerin sayısının neredeyse aynı olduğunu sanıyordu, haberlerin tahlili de Filistinlilerin çoğu kez saldırgan ve katil olarak daha faalmiş gibi anlatıldıklarını vurguladı (buna karşılık İsrail'in askeri eylemleriyse Filistinlilerin "ölmesi" ile sonuçlanıyordu). Ölen İsraillilere daha fazla yayın zamanı ayrılıyor ve onları kayıp sayılarının ötesine taşıyan vaka çalışmaları ve hikayelerle daha fazla "kişileştiriliyordu"
Kitap Leyla Halid üzerinden Ortadoğu'da ki olayları da anlatıyor ama o dönemde yaşananları pek bilmediğim için benim dikkatimi çeken nokta Leyla Halid'in işgal güçlerine karşı hayatta kalma ve patriyarkal topluma karşı ayakta kalma mücadelesi oldu. Mücedeleye hala devam eden bir kadının hikâyesi bence okumaya değer.