Sarah Ockwell Smith

Çocuğum Neden Uyumuyor? yazarı
Yazar
8.3/10
11 Kişi
90
Okunma
2
Beğeni
560
Görüntülenme

En Beğenilen Sarah Ockwell Smith Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Sarah Ockwell Smith sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Sarah Ockwell Smith kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kıssadan Hisse
Bir çocuk, bin kere söylediğiniz bir şeyi hâlâ anlamadıysa, yavaş öğrenen kişi çocuk değildir
Gıda ürünlerindeki yapay, E-kodlu katkı maddelerinin davranışlar üzerinde bir etkisi olduğu ise kesindir. 2007 yılında yapılan bir çalışmada, özellikle aşağıdaki altı katkı maddesini içeren gıdaların tüketiminin, 3 ila 9 yaş arası çocuklarda hiperaktif davranış- lan gözle görülür biçimde artırdığı gösterilmiştir: • Günbatımı sarısı (E110) • Kinolin sansı (E104) • Vişne kırmızısı (E122) • Bayrak kırmızısı (E129) • San (E102) • Çilek kırmızısı (E124)
Reklam
Çocuklar, hatta ergenler bile, saatlerce bir yerde oturup konsantre olamazlar. Onlann hareket etmeleri ve çevrelerindeki dün yayı keşfetmeleri gerekir. Oyun oynamak bir zaman kaybı ya da "önemli şeyler bittiğinde yapılacak bir şey değildir. Önemli olan oyundur. Çocuklar çevrelerindeki dünyayı oyun oynayarak anlamlandıırlar. Oyunun sağladığı güvenli alanda bilimsel kavramlan öğrenirler, deney yaparlar, teonler geliştirirler, karmaşık ve genelikle korkutucu duygusal sorunlarla uğraşırlar. Bunu ellerinden aldğımızda, onlan en önemli öğrenme araçlarından mahrum bırakmış oluruz.
Her yaştan çocuğun, çocuk olmak için zamana ihtiyacı vardır, Çocuklanın oyuna, oyuna, oyuna ve daha çok oyuna ihtiyaçlan vardır. Çocuklann ilerde makaleler yazmak, sınavlara girmek, bil gisayar ve diğer elektronik aletleri kullanmak için fazlasıyla zamanı olacaktır. Bu gibi şeylerin çocuklukta, özellikde de ergentik öncesi yıllarda bir yeri yoktur. Onların gelecekte ne olacaktan konusunda o kadar endişeleniyoruz ki, bugün çocuk olmalan için ihtiyaçlan olan zamanı vermeyi unutuyoruz. Bu çok büyük bir hata.
Bir ebeveyn olarak yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmek ve gerektiğinde onarmaktır. Benimsediğiniz disiplin yaklaşımının etkileri üzerinde düşünün ve çocuğunuzla aranızdaki bağı güçlendirmek için, düzenli olarak, tercihen her gün, zaman ayırın. Yatmadan önce yapılan on beş dakikalık bir konuşma, kahvaltıda on dakika ve akşam, o gün yaşananlar üzerine kısa bir konuşma, çok iyi bir başlangıç olacaktır. Meşgul hayatlarımızda sevdiklerimizle aramızdaki bağları güçlendirmenin önemi genellikle göz ardı ediliyor. Çoğu zaman çocuklarımızın tüm ihtiyacı bizimle birlikte sakince vakit geçirmekken, bizim bu zamanı onları gelişimlerine destek olacak kulüplere ve derslere götürmek için harcamamız çok tuhaftır. Kendimizi bitkin hissettiğimiz, sabrımızın taştığı ve hayatta neden çocuk sahibi olduğumuzu sorguladığımız anlar çocuğumuzla aramızdaki bağı güçlendirmenin hayati olduğu zamanlardır. Bu bağı güçlendirmek, yalnızca kısa vadede çocuğun istenmeyen davranışlarını azaltmakla kalmaz; çocuğunuzun, sizinle aynı takımda olduğunu hissetmesine ve böylece uzun vadede istenmeyen davranışlarının azalmasına da yardımcı olur. Çocuklarınız her zaman, onları koşulsuzca sevdiğinizi hissetmelidir. Davranışları hoşunuza gitmese de onları seversiniz. Kendinizi ne kadar öfkeli ya da yorgun hissederseniz hissedin, özellikle tepkilerinizin tam tersini gösterdiği durumlarda çocuklarınızın onları çok sevdiğinizi bilmeleri hayati önemdedir
Çocuklanmızın başa çıkmakta çok zorlandığımız davranışlarının -"yaramazlık olarak adlandinlan ve toplum tarafından arzu edilmeyen davranışlar- kökeninin, iyi bir öğrenci olmalarını ve potansiyellerini gerçekleştirebilmelerini sağlamak için gereken özelliklerle aynı olması ironiktir. Şimdi listeye bir kez daha bakalım ve bazı özelliklerin farklı bir bakış açısıyla nasıl değerlendirilebileceğini görelim: • Motivasyonu yüksek, tutkulu, sebatkâr ve kararlı: Bu özelliklere sahip bir çocuğun, "inatçı" olduğu da söylenebilir. • Odaklanabilen: Bir şeyle uğraşırken başka bir şey yapmasını istediğinizde söz dinlemeyen bir çocuk olduğunu düşünebilirsiniz. • Duygusal dayanıklılığı yüksek: "Cezalardan ders almayan" bir çocuk. • Cesur: Cesur bir çocuk, "saygısız" olarak da algılanabilir. • Öğrenmeye hevesli: Her şeye dokunan bir çocuk. • Sorgulayıcı: Çocuğun sürekli can sıkıcı sorular sorduğu düşünülebilir. • Özgür düşünebilen: Yanıtlarının küstahça olduğu ya da her şeye, "Neden yapacakmışım?" diye sorduğu düşünülen bir çocuk. • Becerikli: "Her işe burnunu sokan" bir çocuk. Çocuğunuzun davranışlarını farklı bir bakış açısıyla değerlendirmenizin hem ona hem de size yararı olabilir
Reklam
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.