Çünkü sıra şimdi İstanbul'da.. Tüm herşeyi geride bırak...
İstanbul vapurun üst katında üşümekle alt katında ısınmak arasında bocalamak.. İstanbul metrobüste kalabalıktan bunaldığında Boğaziçini görüp unutmak.. Istanbul yağmurda taksi bulamamak. İstanbul hep bir yerlere yetişme telaşı.
İstanbul hep gitmek istemek.. İstanbul hiç gidememek...İstanbul bir dolu ömür..
Günah iyi bir anlatıcının dilinde hem çekici hem tiksindirici oluyordu. Günahın bir kokusu vardı ve bu kokuyu yalnızca onu duyabilecek kadar günaha yaklaşanlar alabilirdi...
Bu şehr-i Sıtanbûl ki bî-misl-ü behâdır
Bir sengine yekpare Acem mülkü fedadır.
Nedim
Bu İstanbul şehri ki misli benzeri yoktur
Bir taşına bütün Acem mülkü fedadır.
Evet bahar geldi ...
Hava kararmadan eve girmek istemiyorum. Hatta kararsa da istemiyorum...
Güneşe aldanıyorum. Bunu hep yaparım. Aldanırım çok defalar güneşe , denize , ılık rüzgara ...