Sedef Çokay

Sedef ÇokayAntikçağda Aydınlatma Araçları author
Author
Translator
10.0/10
1 People
16
Reads
0
Likes
607
Views

About

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü, Klasik Arkeoloji Ana Bilim Dalı'nda Prof.Dr. olarak görev yapmaktadır. Araştırma Alanları: Sosyal ve Beşeri Bilimler, Arkeoloji ve Sanat Tarihi, Klasik Arkeoloji 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümünden lisans diplomasını almıştır. Yüksek lisansını "Antik Çağda Aydınlatma Araçları ve Perge Pişmiş Toprak Kandilleri" konusu üzerine 1997'de ve doktorasını ise 2003 yılında "Karaçallı Nekropolü" üzerine yine aynı üniversitede tamamlamıştır.
Full name:
Prof. Dr. Şebnem Sedef ÇOKAY KEPÇE
Title:
Arkeolog

Readers

16 readers read.
5 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
"Klasik dönemde kandiller, evlerde nişler içine yerleştirilerek, duvara çakılı askılara ya da tavandan sarkan zincirlere asılarak veya özel masalar üzerine konularak kullanılırdı. Kandillerin duvarlara yerleştirilmiş ahşap askılara asıldıkları, duvar yüzeyindeki is izlerinden anlaşılmaktadır. Tapınak ve kutsal mekanların aydınlatılmasında, ışığın olabildiğince fazlalaşması istenmiş ve bu nedenle kandilin burun sayısı arttırılmıştır. Kaunos'da bulunmuş olan çok burunlu kandiller, bir çukur içinde topluca ele geçmiştir. Bu kandillerin tapınağa adandığı, tanrının malı olarak kutsal bir nitelik kazandıkları ve rahipler tarafından tapınak alanında açılan bir çukura dolduruldukları ileri sürülmüştür. Bununla birlikte, kandillerin tapınaklarda kullanıldıklarına ilişkin en güzel örnek, kuşkusuz, Atina Akropolü'ndeki Erekhtheion'a Kallimakhos'un adadığı kandildir. Bu kandil bütün bir sene boyunca, gece ve gündüz, sürekli yanıyordu; yirmi burnu ve hurma ağacı biçiminde bir kapağı vardı."
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları - III. Kandil - Günlük Hayatta Kandil Kullanımı
Reklam
"Bütün bunlara ek olarak, kandillerin kült törenlerinde, mezar ve sunaklarda yakıldıkları veya adak olarak sunuldukları bilinmektedir. Mezarlarda ölen kişinin yanına veya mezara kandil konulması, eski bir gelenektir. Ölen kişinin yaşamı boyunca kullandığı kandili öbür dünyada da kullanacağı düşünülerek konulmuş olabilir. Mezarlarda bulunan kandillerin çoğu, ya bir kez yakılmış veya hiç kullanılmamıştır. Bunlar tören sırasında çevreye ışık sağlamış olabilecekleri gibi, ölümün karanlığına karşı ışık verici olarak sembolik bir anlam da taşıyabilirler. Ayrıca Roma geleğinde, ölen kişinin evinin kapısına kandil konulması da oldukça yaygındır."
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları - III. Kandil
Homeros
Homeros
, Alkinoos'un sarayını anlatırken, "Heykeller dikilmişti güzel ayaklıklar üstüne, yanan çırağlar tutuyordu ellerinde altından delikanlılar, konaktaki şölenleri aydınlatmak için geceleri" dizelerini kullanır. Böylece, meşale veya mum taşıyan heykellerin- Lykhnouhoi'un gece düzenlenen symposionlarda, etrafı aydınlatmak için, Homeros zamanından beri kullanıldıkları anlaşılır.
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları - V. Lykhnoukhoi
Tarihsel gelişim içinde, aydınlatma araçlarının da, ihtiyaçlar doğrultusunda, gözlem ve deneylerle, yani deneme yanılma yöntemiyle geliştiği düşünülebilir. Böylece en basit aydınlatma aracı olarak, meşaleler karşımıza çıkar. Meşalenin, Eski Çağ Ön Asya dünyasında önce Mısır, ardından Assur uygarlığında kullanıldığı bilinmektedir. Antik Dönem öncesindeki bu uygarlıklarda meşale, reçine, katran gibi yanıcı sıvıların içine batırılmış saz veya asma dallarından elde edilirdi. Antik Yunan'da ise ocak alevi, en eski yapay ışık kaynağı olarak karşımıza çıkar. Hermes, Odysseus'u kurtarmak için Kalypso'nun adasına geldiğinde onu bir mağara içinde ocak karşısında otururken bulurdu. Bu kullanım, ısınma amaçlı olduğu kadar, aydınlatma amaçlı da olmalıdır.
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları - I. Meşale - Hom.Od. V, 263 vd.
Yunan kentlerinde, halka açık yapılara önem verilmesine karşın, halkın oturduğu konutlar ise daima ikinci planda kalmıştır. Aralarındaki bu farklılığa rağmen her ikisinde de ortak olarak göz önünde bulundurulan nokta, bireyin mutluğunu sağlayacak koşulların öne çıkarılmasıdır. Nitekim, dış görünüşleriyle kaba olan konutlar, iç yapılarıyla ilginç kılınmaya çalışılmıştır. Eve giren ışığın olabildiğince fazla olması istenmiş ve bunun sağlanması için evlerin yönleri güneşe göre ayarlanmıştır. Doğu yönün sabahları ısındığı, batı yönün ise öğleden sonra güneşine uygun olduğu gözlemlenmiştir. Evin girişi güneye yöneltilerek, yazın ön bölümün gölge olması, kışın ise eğimli güneş ışınlarının, evin içine kadar girebilmesi sağlanmıştır. Bu düzenlemelerle birlikte, aydınlığın daha çok olması için pencerelere ihtiyaç duyulmuştur.
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları

Updates

See All
Henüz kayıt yok
Reklam

Comments and Reviews

See All
36 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
Aydınlığın Evrimsel Süreci
Eski zamanlarda evlerin, caddelerin ne ile nasıl aydınlatıldığını aklıma geldikçe merak ederdim. Yüzeysel olarak bildiğim konuları arkeolojik ve bilimsel verilerle öğrenmiş oldum. Kandil ve mumun yapılışında hangi malzemelerin kullanıldığını da resimlerle öğrendim. Faydalı bir kitap ve bulunması biraz zor. Ben e kitap olarak çoğu kitaba erişebiliyorum.
Antikçağda Aydınlatma Araçları
Antikçağda Aydınlatma AraçlarıSedef Çokay · Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları · 200013 okunma