Selahattin Akti

İbn Arabi’de Varlık ve Kötülük Problemi yazarı
Yazar
Çevirmen
0.0/10
0 Kişi
4
Okunma
1
Beğeni
448
Görüntülenme

Hakkında

Doktora, Johan Wolfgang Goethe Universitaet, Fachbereich Sprach- und Kulturwissenschaften,', ALMANYA, 2013-2016 Yüksek Lisans, Johan Wolfgang Goethe Universitaet, Evangelische Theologie, Religionswissenschaft - İslamische Religion, ALMANYA, 2011-2013 Lisans, İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İlahiyat Fakültesi,', 2010-2011 Lisans, --Seçiniz--, El-Ezher Üniv. İslam Hukuku Fakültesi, İslam Hukuku, MISIR, 1992-1997 Lisans, ANKARA ÜNİVERSİTESİ, Fen Fakültesi, Fizik, 1991-1992 YAPTIĞI TEZLER Doktora, "Die Bedeutung des Übels in der Existenzphilosophie des bedeutenden islamischen Mystikers und Theosophen Ibn Arabi", Johan Wolfgang Goethe Universitaet Fachbereich Sprach- und Kulturwissenschaften Fachbereich Sprach- und Kulturwissenschaften Şubat, 2016. Yüksek Lisans, "Ibn'Arabi und sein Werk Mu'gam Istilahat as-Sufiyya", Johan Wolfgang Goethe Universitaet Evangelische Theologie Religionswissenschaft - İslamische Religion Mart, 2013.
Unvan:
Türk Akademisyen

Okurlar

1 okur beğendi.
4 okur okudu.
6 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Her şey olması gerektiği gibi olmaktadır ve âlemde hepsine ihtiyaç vardır. Nitekim âlem bu şekilde mükemmel olur. İbn Arabi bu durumu, dünyadaki iki ayrı varlığın güneş ışınlarını almadaki farklı kabiliyetlerine dikkat çektiği şu satırlarında dile getirir: ...Güneş ışığı altındaki çamaşır ve çamaşırcı örneğinde olduğu gibi; çamaşır güneş ışığıyla ağarırken, yüzü beyaz olan çamaşırcının yüzü kararır. Hikmet sahibi olan kişi onlar hakkında şöyle der: Işık tektir, fakat çamaşırcının mizacı güneş ışığından sadece siyahı kabul ederken, çamaşır ise beyazlığı kabul edecek mizaçtadır. Mizacın, seni beyazı kabul etmekten alıkoymuştur. Çamaşıra da şöyle denilir; mizacın seni siyahı kabul etmekten alıkoymuştur. Zikredilenlerin her birisi hâl diliyle şunu söyleyebilir: “Niçin bana siyahı kabul edebilecek bir mizaç vermedin?” Çamaşırcı da şöyle der: “Niçin bana beyazı kabul edebilecek bir mizaç vermedin” Deriz ki: Âlemde çamaşır ve çamaşırının bulunması gereklidir. Âlemde beyazı kabul edecek bir mizaç olması gerektiği kadar siyahı kabul edecek bir mizaç da olmalıdır. Her kim olursanız olun, her ikiniz de gereklisiniz. Âlemdeki her şey gereklidir ve âlemde her mizaç bulunmalıdır. Hak Teâlâ fiilini, kullarında var ettiği amaçlara göre değil, hikmetin gereğine göre gerçekleştirir. Hikmetin gerektirdiği şey ise âlemde meydana gelmiş olandır.
Reklam
Reklam