Bağırarak, çağırarak; olaylarda hep suçlu arayarak, neyi halledeceğiz? Toplumun kötüye giden hal ve hareketlerini, bizlerin yapmış olduğu davranışlar belirlemiyor mu? Bazı değerler kendiliğinden mi yok oluyor. Bizlerin hiç mi suçu yok?
Elimden geldiğince elime ne geçerse okumaya çalışıyorum. Bu kitapta onlardan biriydi. Bir köşede kitaplarımın arasında buldum. İnce olması dolayısıyla merak ettim ve okudum. Kitabı elime aldığım gibi en başta kapağı bana çok basit gelerek beni güldürse de, kendime önyargılı olmamam gerektiğini, belki içeriğinin güzel olabileceğini söylemiştim ama yanılmışım. Yazar kendince güzel iyilik dolu mesajlar vermeye çalışmış evet ama hiç başarılı değil. Konusu da herkesin yazabileceği düzeyde çok basit ve yavan geldi. Samimiyet oluşturulmaya çalışarak kurulmuş cümleler ve diyalogların bazılarını ise çok iğreti buldum. Edebi bir değer taşıdığını söyleyemem. Tek beğendiğim kitabın başlığıydı. Neyse ki bu kitabı bir kitapçı aldığım bir kitabın yanında hediye olarak vermişti. Bu kadar basit bir hikâyeye para versem üzülürdüm sanırım. Kitap bittikten sonra tek düşüncem bu oldu maalesef :(