Ecevit'in acısını kıskandım. Yalan mı söyleyeceğim. Haciz gelecek bir dükkânımın, evi terk edecek bir karımın olmaması zoruma gitti. Öyle ki boğazımda düğümlenen boğum kurudukça kurudu, kaskatı kesildi.
Bilmiyorum yani Raşit, kafam hiç yerinde değil gördüğün gibi. Ulan biri de çıkıp demiyor ki olsun, geçer. Sıkma canını. Mala gelsin, boş ver. Demiyor anasını satayım demiyor!