8.8/10
4 Kişi
11
Okunma
0
Beğeni
1.095
Görüntülenme

En Beğenilen Şerafettin Yamaner Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Şerafettin Yamaner sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Şerafettin Yamaner kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Atatürk’ün 1930’da Sadri Maksudi (Arsal)’nin “Türk Dili İçin” başlıklı kitabına kendi eliyle yazdığı “ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır” şeklindeki sözleri, dil çalışmalarının itici gücünü oluşturmuştur.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Anadolu’ya hakim olmak isteyen Şah İsmail’in Türkçe konuşup yazması, Türk Anadolu’ya egemen olan Yavuz Selim’in Arapça ve Farsça okuyup yazması ilginçtir. Prof. İzzettin Doğan halkın Şah İsmail’i daha kolay anladığı için onu daha fazla sevdiğini, Yavuz’un da bunu önlemek için, Çaldıran Savaşı’nı çıkardığını ileri sürmektedir.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Namık Kemal de, Türkçe’yi Latin harfleriyle yazma konusunda bazı düşünceler ileri sürmüş ancak İslam Birliği yanlısı olduğu için Arap harflerinin bırakılması yönünde kesin bir tavır koymamıştır. Şinasi ise, “bizim dilimiz Türkçe’dir. Arapça kurallara uymak zorunda değiliz,” demiştir.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Atatürk Batı’yı önemsiyor, Anadolu’ya sahip çıkmak istiyor, Orta Asya’yı unutmuyor, İslam’ın ulusal Türk kültürünün bir öğesi olmasını da yadsımıyordu. Atatürk’ün, Batı uygarlığı ile Orta Asya Türk kültürü arasında bir yakınlaşma, hatta özdeşlik araması, 1930’lu yıllarda Batı’dan gelen tarihi ve kültürel küçümsemelere karşı bir tepki idi. Bu, Atatürk’ün Türk kültürünün üstünlüğünü kanıtlamak için başvurduğu bir yöntemdi. Bu yöntem, bazen bilimsellikten uzak bir görünüm almış olsa da, Türk kültürünün esas kaynağına inerek, Türk kimliğinin oluşturulmasında etkili bir araç olmuştur.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Bunun yanında, konuşulan Türkçe’nin temel sözlüğünde temel bir yeri olan sözcüklerin bile, salt Arapça ve Farsça olmaları yüzünden dilden atılmak istenmesinin de, dili arılaştırmadan çok yoksullaştırdığı ileri sürülmüştür. Bu nedenle, 1935’de verilen yeni bir direktifle, uydurulan yeni sözcüklerin zorla kullanılması durdurulmuş, buna karşın alışkın olunan ve vazgeçilmez birçok Arapça ve Farsça sözcüğün ise daha bir süre dilde kalmasına ve ulusallaştırılmasına izin verilmiştir.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Ulusal Tarih
Atatürk, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan Tanzimat’a kadar süren devirde, İslamlık temeline dayanarak oluşturulan “ümmet tarihi” ve Tanzimat Dönemi’nde, bu tarihe paralel olarak geliştirilen ve başlangıç olarak Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu alan “devlet tarihi” anlayışını reddetmiştir. Çünkü bu tarih anlayışları Türk toplumunun tarihi ve kültürel köklerini yok saymakta, yönünü saptırmaktaydı.
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
91 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.