Gökyüzünü görmek için kubbe biçiminde tavana yerleştirilen cam pencere ile geniş odanın tam ortasından aydınlık yayılıyordu. Kapıdan girdiği gibi Meriç'in burnuna tütsü kokusu çarptı. Binanın her odası ayrı bir gezegen ve ve her gezegenin ayrı aromatik kokusu var diye geçirdi aklından.
İçeri girer girmez ferah bir lavanta kokusu çarptı yüzüne. Oda parfümü gerçek bitki özleriyle, günlük olarak nane, lavanta, hindistan cevizi, çilek gibi birçok bitkinin öz aromalarıyla hazırlanırdı.
Saatlerdir balkonda oturduğunun farkında değildi. Yıllar sonra hayatındaki fırtınanın yüzüne vuran ilk yağmur damlasını yeniden hissetti. O fırtına ki sonrasında yaşamını katmer katmer talan etmeye devam etmişti.
Çok sürükleyici ve keyifli bi kitaptı iki günde bitti elimden düşürmedim resmen insanların içerisinden bu kadar alter çıkabiliceğini hiç düşünmemiştim insanların ruh hallerinin değişmesi başka karaktere bürünmesi çok ilginçti