0.0/10
0 People
3
Reads
0
Likes
217
Views

About

Title:
Yazar

Readers

3 readers read.
1 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Çocuklarla ilişkilerde, davranışlarının değerini vurgulayan ve önemseyen yukarıdaki dil örnekleri, hiç kuşkusuz, çok ender yaşam bulur dudaklarda. Bu dil, henüz yaşam bulmamışı ve dudaklardan çocukların kulaklarına daha çok duyurulsun umudunu yansıtan bir dil olarak tanımlanabilir. Çünkü bu dil çocuklara, (1) değişmesi istenen şeyin kişilikler değil, davranışlar olduğu, (2) varoluşlarında her türde davranışın olabileceği kabulünü, ancak bu kabulün her davranışın sevileceği veya hoş görüleceği anlamına gelmediğini, (3) davranışı sevmenin veya sevmemenin, ONLARI sevmek veya sevmemek anlamına gelmeyeceğini yansıtacaktır.
Sayfa 75
Ebeveynler ile çocuklar arasında yaşanan nice öfkeli çatışmanın en temel nedenlerinden birisi doğru-yanlış savaşlarıdır. Bu, aslında bir imkânsızlığa soyunmaktan başka bir şeyı değildir. Neden imkânsızlıktır? Çünkü her birey (çocuklar da dahil pek tabii ki...), belirli bir olayla ilgili bir yorum yapar ve o yorumu benimser. Bireyin benimsediği ve tanışık olduğu tek mantık kendi yorumudur. Onunla yatar, onunla kalkar. Bireyin, benimsemiş olduğu mantığın "yanlış" olarak tanımlanması karşısında savunuya geçmesi beklenen bir reflekstir. Ebeveynler çoğu kez, çocukları, tercihleri dışında davrandıklarında, bunu benimsemiş oldukları mantıkları önemsiz veya yanlış gördükleri sonucuna varırlar. Ne yazık ki ilk refleks, çocuklarına, asıl onların mantıklarının yanlış olduğunu ispatlama gayreti olur. Bir yerde, onların yanlış olduğuna inanılan mantıkları dinlemez (yanlışlar niye dinlensin ki!) ve hırpalamaya çalışılarak ebeveyn "doğruları" kabul ettirilmeye çalışılır. Kuşku duyulmasın ki, aynı şeyi çocuklar da ebeveynlere karşı yaparlar...
Sayfa 40
Reklam
Bazen bunları unutuyoruz
Hemen burada tartışma götürmez üç temel insan gerçeğini saptayalım: 1. Her birey, yaşı ne olursa olsun, düşünür, yorumlar, olaylara anlam yükler ve karar verir. 2. Bireyler arasında farklılıklar vardır. Aynı olay karşısın da insanlar birbirlerinden farklı düşünceler içine girer ve farklı yorumlar yaparlar. 3. Bireylerin, tarihlerine bakıldığında çok farklı davranışlar sergiledikleri bir başka insan gerçeğidir. Her birey yalan söylemiş, ama dürüst de davranmıştır; kabalık yaptığı gibi nazik de davranmıştır; başarısızlıkları olduğu gibi başarıları da olmuştur. Bu liste uzatılabilir. Bu saptama, hiçbir insanın tek kişilikli olmadığına işaret eder. Her bireyin varoluşu "çok-kişilikli" olma gerçeği üzerine oturur.
Sayfa 7-8
Bir tercih "doğru" olarak tanımlandığında, beyin otomatik olarak farklı bir başka tercihi "yanlış" olarak tanımlar. O zaman çocukların "doğru" davranması demek, ebeveyninin benimsediği mantıklar veya tercihler doğrultusunda davranmalarını gerektirecektir. Bu bir imkânsızlıktır. Buna rağmen, çoğu kez, maalesef, ebeveynler bu imkânsızlık söylemini yaşama geçirme gayreti sergiler. Bu örnekte çocuk sadece ebeveynin tercih etmediği bir davranış kararı almaktadır; "yanlış" bir davranış kararı değil. Ebeveyn bu kararı beğenmeyebilir. Ancak çocuğun davranışı karşısında yapabileceğimiz tek şey onun aldığı kararın sonuçlarını çocuğa yaşantısal ve de mantıksal bir tutarlılık içinde gösterebilmektir.
Sayfa 35
Çocuklar "yanlış" değil, kendi mantıkları doğrultusunda davranırlar. Ama kuşkusuz, davranışlarını besleyen mantıkların bir bölümüne ebeveynler katılmayabilir ve o mantıkları değiştirmelerine araç veya vesile olmak üzere uğraş verilebilir. Çocukların aldıkları kararlar karşısında, ebeveynler de kendilerine ait karşı kararları alıp, onların kararlarını değiştirmelerine vesile olma gayreti sergileyebilir. Hatta onlar "yanlış" davranıyor olarak değil de, farklı davranıyor olarak görülebilse, davranışlarını besleyen mantık dinlenebilir, hatta onaylanabilir de... Yeter ki, yaşamın ve de pek tabii çocuklarla ilişkilerin, bireysel farklılıkların karşılıklı dansından ibaret olduğu gerçeği özümsenebilsin.
Sayfa 43

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok