You can find Serpil Arı Yılmaz books, Serpil Arı Yılmaz quotes and quotes, Serpil Arı Yılmaz authors, Serpil Arı Yılmaz reviews and reviews on 1000Kitap.
Toplumdan ve sosyal hayattan soyutlanan hiç olmamış , hiç doğmamış gibi davranılan nice kadınlar …
Aşksız evliliklerin çocuk doğurma makinesi görülen kadınlar…
Eğitim hakları elinden alınmış , çocuk yaşta gelinlik giydirilmiş kadınlar …
Çocuk olamadan kadın olmak reva görülen kadınlar …
OkudumBitti
#DuvardakiÇatlak
#SerpilArıYılmaz
Bu kitabı canım arkadaşım Serpil Arı Yılmaz yazdı. Kendisini sanal ortamda tanısam da sahici arkadaşım oldu. Tam bir Cumhuriyet kadını, eğitimli, kendini sürekli geliştiren, mücadeleci ve açık sözlü. Çatır çatır da doğru bildiğini savunur. İyi ki seni tanıdım, kitabı elime aldığımda çok gururlandım ve sevindim. Yolun aydınlık okurun bol olsun.
Gelelim kitaba, yayınladığı günden beri hepsini okumuştum zaten ama kitaptan okumak çok daha güzeldi.
Bilinmeyen toprakların, bilinmeyen kadınlarını anlatmış yazarımız. Yitip gidenler, bir şekilde hayat tutunmaya çalışanlar. Nereden geldiğini unutan, kimi kimsesi olmayan kadınlar.
Çocuk gelinler / kadınlar. On dördünde anne olmak zorunda kalan çocuklar. Sokakta oynaması gereken yaşta evlilik oyunuyla sınananlar.
Kadının düşmanı yine kadındır, üvey anaların ettiği zalimlikler, ağa / beylerin zulümleri altında inleyen kızlarımız, kadınlarımız.
Kadınlığın ve çocukluğun her türlü zor olduğu bu coğrafyadaki yaraya parmak basmış yazarımız. Siz de okurken yaranıza tuz basılmış gibi canınız acıyor.
Fatma'nın kavuşamadığı Yusuf, Hicran'ın yokluktan ölen Sitem bebeği, Şükran'ın amca oğluyla zoraki evliliği. Davut ağanın zulmü, Osman ağanın kötülüğü...
Kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Kitapla kalın sevgili dostlar
"Çocukluk insanın içinde asla kapanmayan bir sayfadır. Kimileri için bu sayfada güzel bir manzara resmi vardır ve baktıkça mutlu olur ve umutlanır geleceğe karşı. Kimileri içinse bir karabasandır bu sayfadaki resim, baktıkça ürperir, ürperdikçe ümitsizleşir gelecekteki günlerine. Çocukluk geleceğin aynasıdır. Nasıl geçmişse öyle devam eder. Bazen şansı yaver gidenler olur bazen de karakterleri güçlü insanlar çıkabilir bu karabasanların içinden.
Belki yansımaların yönü değişir o zaman aynalardan. Ama yine de kendiyle baş başa kaldığında bir anda yine karabasanların ortasında buluverir kendini.
İnsanın, şansı çocukluğunda başlar.
Nasıl başlarsa da öyle devam eder."
"Biraz tuhaftı bu bağışlayıcı, madem gücü vardı neden bunca insan bu kadar acı çekmek zorunda kalıyordu? Neden kötü şeyleri düzeltmiyor da habire bekletiyordu.
İnsanları, güzel günlerin züğürt teselliyle bugün değilse yarın mutlakalarla oyalıyordu elinden geldiğince..."
"Ateş düştüğü yeri yakıyordu her zamanki gibi...
Dünyanın dengesizliği yuvarlaklığından geliyordu.
İnsanların gamsızlığı da çiğ sütü bile içmelerinden...
Ne geniş bir canlı türüydü insan...
Heybesinde her şey vardı..."