İslam hukukunu öğrenmek istemiştim, yazar modern hukuk hayranı çıktı, kimi güzel ve yararlı bilgiler vardı ama kalemi tatsız, ayrıntılı ve derinlikli yazılmamış, kitabın sonunada 40
Sayfa batının insan hakları avrupanın insan hakları metinlerini koyduğu yetmemiş gibi bide bu konuların bağlandığı Ab konsey’inin komisyonlarının seçim ve çalışma sistemlerine kadar bir yığın ıvır zıvır gereksiz ve alakasız kanun maddesiyle beynimi iğfal etti. Kitap hakkındaki intibamı iyice bozdu. Hakkında biraz daha iyi malumat sahibi olsaydım bu kitabı almazdım
Zekat, toplum ve özellikle yoksul kimseler için önemli ve genel bir sosyal güvenlik müessesi olduğu kadar, devlet içinde en az bu derece önem taşır. Zekat verilmezse devlet gerekli tedbirleri alır.
Fakat İslam bütün servet ve gelir kaynaklarının hükümetin elinde bulunmasını, tek başına bütün sanayi ve ticari tesislere el koyup kendi inhisarı altında bulundurmasını kabul etmez. Ayrıca halkın elinde bulunan bütün araziyi devletleştirmesini de caiz ve meşru saymaz.
... Çünkü, aslolan fertlerin mülkiyet hakkına sahip olmasıdır. Bir diğer deyişle, "mülkiyet fıtridir". Malı sevmek ve ona sahip olmak temayülü insanın fıtratındandır. Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır:
"Malı pek çok seviyorsunuz" (Fecr, 89/20)
... Modern hukukta bu fiil, "hakaret" veya "sövme" cürmü olarak kabul ve tanzim edilmişken, İslam hukuku, iffete iftirayı, hakaret ve sövmeden ayrı, müstakil bir suç olarak düzenlemiştir. Bu da gereklidir.